/ bütün sac üreticileri diğerleri ile rekabet edebilmek için maliyetlerini aşağı çekebilmek adına yapabilecekleri tasarrufları çinko kalınlığından yaparak pazarda yer tutmaya çalıştılar. Dolayısıyla siz galvaniz sacın tonu kaç para diye sorduğunuz zaman, hep ticari kalite dedikleri bu TSE standardının neredeyse 3'te l 'in de altındaki ürünün fiyatını verdiler. Hava kanalı üreticisi arkadaşlarımız da maalesef bu kanalı kullanarak işlerine devam ettiler. "Son 15-20 yılda yapılan kanalların birçoğu maalesef kaliteli sacla yapılmadı" Ticari kalite denen malzeme buradaki TS 822'ye de uymayan, m1 başına 100 gram kaplamayı ifade ediyordu. Bu da yaklaşık diye ifade ediliyor, ölçtüğünüz zaman bir sacın iki yüzünde m1 başına 80-90 gram çinko kaplama içerdiğini görüyorsunuz. Yine bu konuda en tanınmış firma, sacın kaplamasının 100 gr/m1 olması halinde endüstriyel bölgelerde ve deniz kenarında korozyonun yüksek olduğu bölgelerde maksimum 5 yıl ömrü olduğunu kendi kataloglarında ifade ediyor. Dolayısıyla son 15-20 yılda yapılan kanalların birçoğu maalesef kaliteli sacla yapılmadı. Daha eskiden yapılmış olan halen pırıl pırıl kanallar görme imkanı var, onlar en azından TS 822'ye uyuyordu herhalde diye düşünüyorum. Maalesef son yıllarda yapılan kanallar içerisinde aynı kaliteyi görmek her zaman mümkün olmadı.EN 10142 standardı, m2 başına 275 gr. çinko kaplama kalınlığı vaaz ediyor. Bu ise ülkelere göre değişen bir alışkanlık. Örneğin Japonlar muhtemelen ada devleti olduğu için m1 başına 350 gr. çinko kaplamalı sacı kullanmayı vaaz ediyorlar. Amerikan ASME standartları m1 başına 275 gr. kullanmayı öngörüyor vs. Avrupa Birliği de EN 10142 ile m1 başına 275 gr.da anlaşmış vaziyette. "Ucuz ve düşük kalitede sac piyasaya hakim olmuş durumda" Galvanizleme işleminde rulo saclar, siyah saclar 10-12 tonluk rulolar halinde kaplamaya giriyor. Bu 10 tonluk sacı, yani bir sürekliliği olan sarılmış ruloyu bir banyodan geçiriyorlar. Bu sacın yarısını şu kalınlıkta, yarısını bu kalınlıkta yapmak gibi bir şey olmuyor. Birde örneğin 0,60 mm'lik bir sacın 12 tonluk rulosunu bir banyodan geçiriyorlar, bu elde kalsın, stokta beklesin istemiyorlar. Bir kalınlıkta, örneğin 0,60 mm 12 tonluk sipariş verirseniz size bir ruloyu istediğiniz kalınlıkta kaplayıp, veriyorlar. Bu aşağı yukarı bir hafta sürüyor. Bir hafta içerisinde şu 66 Tesisat Dergisi Sayı 188 -Ağustos 2011 anda bu sacın yapımı mümkün. Ancak alışkanlık 100 gram olduğu için piyasada kesilmiş plaka sac ve 2 -3 tonluk 100 gram üzerinden talep edildiği için 275 gr/m1 kaplamalı sac stokta bulunmuyor. Halbuki şartnameler bunu vaaz etmeye başlasa öteki zor, bu çok bulunur hale gelecek. Sektörün tamamen piyasanın fiyat rekabetine terk edilmiş olması nedeniyle ucuz ve düşük kalitede sac piyasaya hakim olmuştu. Artık bunun değiştirilmesi gerekiyor. "Sac kanalın şantiyede yapılması oldukça zor" Hava kanalı üreticileri olarak sahada yapılan kanalların istenilen kalite ve sonuçta olabileceğini düşünmüyoruz. Dolayısıyla bunun atölyelerde ve bu iş için yapılmış makinelerle kapatılması, kenetlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sac kanalın şantiyede yapılması oldukça zor, bu nedenle örneğin İstanbul'dan Kıbrıs'a veya Libya'ya kanal götüren arkadaşlarımız var. Hazır kanal burada yapılıyor ama kapatılmadan iç içe geçirerek şantiyeye götürüyor, orada kapatmaya çalışıyoruz vs. yani optimum bir çözüm bulmak lazım. Her şey fabrikada yapılacak ve nakliye olacak dediğiniz zaman biliyorsunuz ki hava kanalı çevresi olan içi boş bir sandık. Yani, hava naklediyorsunuz, o zaman da çok yüksek maliyetlere çıkıyor. Bu nedenle optimum bir nokta yakalanması lazım. Tabii sonuç şu; "Hayır, ben sahada yaparım, çok iyi de yaparım" diyen varsa buyursun yapsın, test sonucuna güvenebiliyorsa ona da diyecek bir şey yok. Eskiden uygulamanın büyük bir bölümü, hemen hemen tamamına yakını sahada yapılıyordu. Şu anda da kısmen öyle oluyor ama bizim önerimiz bu iş için üretilmiş özel makinelerle ve daha kaliteli şekilde yapılmasıdır. Aksi takdirde istenilen test sonucunun elde edilmesi çok zordur. Kanalların basınç sınıfına göre Tablo l'de 'negatif 500, pozitif 1000 pascal için, basınç sınıfı şöyle olacak diye açıklamalar var. Tasarımcılarımız burada projesine göre gerekliliği tanımlasın diye, bunu ifade etmeye çalıştık. Diyelim ki düşük basınç sınıfında bir konfor klimasındaki işe göre tanım gelecektir. Veya endüstriyel bir iştir veya temiz odadır, HEPA filtre vardır, yüksek basınç vardır, tanımı ona göre koysun ve basınçlara göre sızdırmazlık testi ifade edelim diye bunu yazmaya çalıştık. Buna göre 'mukavemetlendiriciler ve sızdırmazlık elemanları bu sınıfa göre olacaktır' diye de cümlemizi tamamlamışız. Tüm kanal parçaları, dirsek ve branşmanları ses seviyesi ve aerodinamik açıdan en uygun şekilde dizayn edilecek ve titizlikle monte edilecektir. Kanalparçaları birbirine gövde sacından bükülmüş veya kanalkesitine göre seçilecek galvaniz sactan mamul ve yaslanma noktası mastikli özel profilden flanşlar ile birleştirilecektir. Flanşlarkonusu, yine Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Birim Fiyat Tariflerine dönerek ifade edeyim, burada 261-100 poz numarasında; önce kenetli kanal yapımı yani, cakayla sahada yapım ile bundan 30 sene önce yapılan kanalı tarif etmiş, sonra da demir köşebent diye bir madde gelmiş altına, demir köşebentle birleştirmesi yapılırsa % 10 fiyatfarkı verilir demiş. Avrupa'dan ithal A markası, B markası flanşlar gelip, bunlara yüksek bedeller ödenince, demiş ki ikinci not olarak 'bu iş için yapılmış özelflanşlarkullanılması halinde % 80 fiyat farkı verilir.' Yani geçen sene 43 TL civarında olan 0,50 mm kanal fiyatına flanş kullanıldığı zaman üzerine % 80'de fiyat veriyor ve bu 80 liralara tırmanıyor. Ama tanım cakayla yapılmış kanal üzerine flanş "takılırsa", özel mastikli flanş "kullanılırsa" şeklinde. Halbuki bina enerji peıiormans yönetmeliği sızdırmazlık vs. konuştuğumuz zaman "böyle olursa" gibi bir tercih hakkımız yok. Artık o söylediğimiz cakayla yapılarak çekiçle dövülen kanalla bu sızdırmazlık değerlerini tutturmak mümkün değil. Demek ki flanşlı veya kendinden flanşlı olmak zorunda. Şimdiki teknolojide bu tür gelişmeler de var. Son 10 ila 20 yıl arasında kullanılan flanşlaryurtdışından ithal geldi. Sonra bu flanşlar Türkiye'de üretilmeye başlandı.Ve şimdi de kendinden flanşlı hava kanalı yapan makineler gelmeye başladı. Birtakım firmalar kanalları kendi gövde sacından bükerek, herhangi birekyeri olmaksızınflanşlı yapabiliyor. Dolayısıyla bu özelliği de bu şartnamede göz önüne almak gerektiğini de düşünerek 4. maddenin 3. satırında; "Gövde sacından bükülmüş veya kanal kesitine göre seçilecek galvanizli sacdan mamul ve yaslanma noktası mastikli özel profilden flanşlar ile birleştirilecektiı" denildi. Sacın flanşa geçtiği yerde tam elimizin yumuşak yeri gibi bir mastikli bölge olması lazım ve bu sacın buraya kadar oturması lazım. Bu sac biraz geride kalır bir boşluk kalırsa giren hava dışarıya kaçıyor.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=