Tesisat Dergisi 184. Sayı (Nisan 2011)

MAKALE 2000 yılları arasında ortalama % 2,7 oranında büyüyerek, 2001 yılında % 34, 5 oranına ulaşmıştır(5]. Bu enerjinin genel olarak fosil kaynaklı olması sorunu artırmakta ve yapı sektörüne büyük sorumluluklar yüklemektedir. Bu nedenler, enerji kullanan her sektör gibi yapı sektörünün de enerjiyi etkin kullanma zorunl uluğunu ortaya çıkarmaktadır. Türkiye'de enerji etkinliği ile ilgili olarak AB (Avrupa Birliği) ye giriş sürecinde 2007 yılında "Enerji Verimliliği Yasası" kabul edilmiştir[7]. Mevcut yasa ve yönetmeliklerin dışında 2009 yılında yürürlüğe girmek üzere, binaların enerji verimliliğini artırmaya yönelik geniş kapsamlı bir yönetmelik "Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği" hazırlanmıştır[8J. Bilindiği gibi, akıllı binalar enerji verimliliğini artırmak üzere binanın enerji harcamalarının otomat i k olarak binanın kendisiyle ve ek sistemlerle kontrol edildiği sistemlerdir. Dolayısıyla akıllı binanın en önemli görevi, kullanıcı konforundan ödün vermeden binanın enerji harcamalarının en az düzeyde olmasını sağlamaktır. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de toplam enerjinin çok önemli bir oranı binalarda kullanıcı konforunu sağlamak üzere ısıtma, klima, havalandırma ve aydınlatma amaçlı kullanılmaktadır. Bu oranlar ül kemiz için yaklaşık olarak Şekil l'de gösterilmiştir. Dünyada binalarda kullanılan enerjinin toplam enerji içerisindeki payı yaklaşı k% 40'a kadar çıkabilmektedir. Bu durum binalarda enerji tasarrufunun ve yönetiminin ne kadar önemli olduğunun göstergesidir. Binanın pasif sistem olarak kendisinin enerji etkin olmasının yanı sıra yüksek maliyetli otomatik kontrol sistemlerine de gereksinim duyulduğundan, genellikle akıllı bina uygulamaları enerji harcamalarının çok yüksek olduğu büyük kamu ve ofis binaları gibi kullanım alanı ve kullanıcı sayısı fazla olan binalar için öngörülmektedir. Akıllı bina denildiğinde, özellikle ülkemizde binanın mekanik ve elektrik sistemlerinin otomatik kontrolü ile enerji yönetiminin yapılması anlaşılmakta, binanın tasarım ve yapımının da enerji etkin akıllı olması göz ardı edilerek eksik uygulamalar yapılmaktadır. Oysaki bina; mimari tasarımı, yapım sistemi, taşıyıcı sistemi, mekanik ve elektrik sistemi gibi alt sistemlerin bir bütünüdür. Bu alt sistemlerin her birisinin akı llı bina kavramına 160 Tesisat Dergisi Sayı 184 - Nisan 2011 Şekil 1. Türkiye'de binalarda kullanılan enerjinin toplam enerji içerisindeki payı. uygun olmaması durumunda o binadan akıllı Oysa hidrolik, güneş, rüzgar ve jeotermal gibi bina diye söz etmek mümkün değildir. Bu tür doğal kaynaklar yenilenebilir olmalarının yanı binalar mekanik ve elektrik sistemlerinin otomatik kontrolü yapı lmış standart binalardır ve üstelik bu yüksek maliyetli sistemlere karşın, binanın asıl kendisi akıllı olmadığı için, binanın enerji verimliliği ve enerji yönetiminin performansı olabileceğinin çok altında kalabilir. O nedenle, akıllı bina tasarım aşamasından itibaren ilgili tüm bina alt sistemleri enerji etkin olacak şekilde mimar ve mühendislerin işbirliği ile gerçekleştirilebilir. Binanın enerji etkinliğinde en önemli rolü ise, binanın yenilenebilir enerji kaynaklarından yeteri kadar yararlanan pasif sistem olarak gösterdiği enerji performansı oynar. 2. Sürdürülebilir ve Yenilenebilir Enerji Kavramları Fosil ve nükleer yakıtlara alternatif doğal enerji kaynakları konusunda yapı lan araştırmalar sürdürülebilir ve yenilenebilir enerji kavramları nı da gündeme getirmiştir. Enerji için kaynakların yenilenebilir olması yeterli değildir. Zira bazı kaynaklar yenilenebilir bile olsalar etkileri yaşamın sürdürülebilir olmasını engellemektedir. Ekolojik denge için kaynakların sadece yenilenebilir değil aynı zamanda sürdürülebilir olması gerekir. Enerji kaynaklarının sürekliliği, sürdürülebilir olduğunu göstermez. Yenilenebilirlik, bütün açısından ancak sürdürülebilir olursa mümkündür. Bu nedenle enerji sistemlerinin yenilenebilir, enerji kaynaklarının sürdürülebilir olması gerekmektedir. Yenilenebilir enerji, "doğanın kendi çevrimi içinde, bir sonraki kısa süreçte aynen ınevcut olabilen enerji kaynağı " olarak tanımlanır. Bugün yaygın olarak kullanılan fosil yakıtlar, yakılınca biten ve yenilenmeyen enerji kaynaklarıdır. sıra temiz enerji kaynakları olarak karşımıza çıkmaktadır[9]. 3. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Yapılarda Kullanım Olanakları Yapı yaşam döngüsü boyunca kullanılan toplam enerjinin % 94,4'ü kullanım sırasında yapı içi konfor koşullarını sağlayan ısıtma/havalandırma/iklimlendirme sistemleri için tüketilmektedir[lO]. Bu oranı düşürmek için konfor koşullarının mekanik sistemler yerine doğal yöntemlerle ve yenilenebilir enerjiler kullanı larak karşılanması etkili bir yöntem olmaktadır. Bu şekilde, yapı içinde insan sağlığı için daha uygun fiziksel koşullar oluşurken aynı zamanda, yaygı n olarak kullanılan fosil tabanlı enerji gereksinimi azaldığı için ekonomik ve çevresel yararlar da sağlanmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynakları, sürekli devam eden doğal proseslerdeki var olan enerji akışından elde edilen enerjidir. Genel olarak, yenilenebilir enerji kaynağı; enerji kaynağı ndan alınan enerjiye eşit oranda veya kaynağın tükenme hızından daha çabuk bir şekilde kendini yenileyebilmesi ile tanımlanır[ll]. Su enerjisi, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, dalga ve gelgit enerjisi, biyoyakıt, jeotermal enerji, hidrojen enerjisi, yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Kömür ve petrol gibi günümüzde ağırl ıklı olarak kullanılan enerjilerin tükenme olasılığı, insanl ığı yeni enerji kaynaklarına yöneltmiştir. Enerji kaynakları seçilirken çevreye zarar vermeyen, yüksek ısıl değerli güvenli, temiz, ekonomi k ve en önemlisi yenilenebilir kaynaklı olmasına dikkat edilmektedir. Bu tür enerjiler

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=