Tesisat Dergisi 184. Sayı (Nisan 2011)

VİZYON bu tip önemli toplantılarda olumlu veya olumsuz konuşmaları ilk ağızdan duyma fırsatı bulduğum için mutluyum.. Bu bilgileri, bulunduğum kurumda beraber çalıştığım meslektaşlarıma, hatta ögrencilerime, nakledişim ve onların da haberdar oluşunu sağlayışımı da da çok önemsiyorum. Bunun yanı sıra birçok mesajı da derslerde öğrencilerime hep iletmişimdir. Termodinamik, enerji ve ısıyla ilgili dersler anlatıyorum. Ders başında veya sonunda, ders aralarında bazı mesajları vererek, onların duyarlı olmalarını, birçok konudan haberdar olmalarını sağlıyorum. Çeşitli web sitesi adreslerini öğrencilerime bildirerek daha detaylı bilgiler almalarını tavsiye ediyorum. Yönlendirmelerin öğrencileri farklı kıldığını görmek beni hep mutlu etti. Çeşitli dergilerde yazdıgım yazılarımda, ileriye dönük gelişmeleri, teknolojileri tartışmaya açmaya dikkat ediyorum. Genç meslektaşlarımın geri bildirimleri beni motive ediyor. İnovasyon Olmadan Ar-Ge Düşünülemez Şu anda 150 üniversitemiz mevcut ama hergün yeni bir üniversitenin kurulduğu haberini okuyoruz neredeyse. Üniversiteler bulundukları şehire, bölgeye sosyo ekonomik açıdan katkıda bulunsalar da, bir iş yeri g i bi düşünülmemeli. Akademisyeni uzun yıllarda yetiştirebiliyorsunuz. Bir doktora 3-5 yıl sürüyor. Bunun öncesinde bir yüksek lisans ile bütünleştiriyorsunuz. Daha sonra da docentlik, profesörlük aşamaları ile genç akademisyenin bilgi, beceri ve deneyimlerini arttırıyorsunuz. Toplam minimum 15 yıllık zor bir süreç. Bu süreçte eğitimin yanısıra yoğun araştırma, geliştirme, yayın faaliyetleri gerçekleştiriliyor.. Son yıllarda Ar-Ge ile bütünleşmiş olan inovasyon kavramı var. Bugün inovasyon olmadan Ar-Ge nin düşünülemeyeceğini araştı rmacılar ve sanayiciler anlamış durumda. Aslında inovasyon eski bir kavram, ben 10 sene önce de bununla ilgili söylemler ve açıklamalar yaptım, çeşitli yazılar yazdım.. Ama son yıllarda önemi çok anlaşıldı. 12 4 Tesisat Dergisi Sayı 184 - Nisan 2011 "Bazı şeyleri 20 sene 30 sene evvel konuşmuşum. Ama bunların i şe yaramadığını hiç düşünmedim. Yani o günlerde hiç konuşmayıp bugünlerde yeni konuşsaydı k belki 20 sene sonra olacaktı . İyi ki o günlerde konuşmuşuz." Yeniliklerin Peşinde Olacak Yaratıcı Kişileri Yetiştirmeye İlkokuldan Başlamalıyız Geçenlerde katıldığım bir toplantıda inovasyon için "para demektir" dendi. Ben buna inanıyorum. Gerçekten neticede, siz bulunduğunuz kuruma, şirkete inovasyon yoluyla maddi kazanç sağlıyorsunuz, kurumun rekabet gücünü arttırıyorsunuz. Kazanma için daha farklı neler yapılabilir, ortam nasıl hazırlanmalı, hedefler ne olmalı gibi sorular sorulmalı ve yanıtları bulunmalı. İnovatif çözümler yaratma amacına yönelik özel eğitimler, bilinçlendirme, kişiler i n dikkatini çekme programları var. Bu yolla, ürün tasarım, süreç, pazarlama, organizasyon bazında yenilikler, farklılıklar yaratan, inovatif ler de fizik yanısıra biyoloji alanıyla ilg i li. 2000 yılında Carnegie Mellon Üniversitesi ile birlikte düzenledigim "The Changing Nature of Engineering" adlı çalıştayda, mühendisliğin değişimini anlattık. Bu değişim doğrultusunda, ders planları başta olmak üzere, değişmesi gerekli olan hususları somut olarak tartıştık ve biyoloji derslerinin konmasını istedik. O yıllarda MiT, Stanford, Michigan ve lllinois gibi mühendislikte önde gelen üniversitelerde biyoloji dersleri kondu. Ama biz koyamadık. Çünkü hazır değildik. Her ülkenin, üniversitenin, kurumun bir kültürü, kimliği var. Bazı konuları anlatıyorsunuz, görüşüyorsunuz ama uygulayamıyorsunuz, zaman geçmesi lazım. Geçen gün İ.T.Ü. Makine Fakültesi'nde katıldığ ı m bir toplantıda, fikirler ortaya koyan kişiler yetiştirilebiliyor. biyoloji derslerini programa koymak için çalışPeşinde olmalıyız. Üniversitelerde, sanayi kuruluşlarında bu tür programları uygulayarak oğrencileri, genç meslektaşlarımızı yetiştirmeliyiz. Hatta ilkokuldan başlayarak, onlara uygun programları müfredata koymalıyız. Suntek lnternational'da bu tür programların oluşması konusunda üniversite veya sektöre vereceğimiz danışmanlık hizmetleri de olacak. 10, 20 hatta 30 Yıl Önce Söylediklerimiz Yeni Gerçekleşiyor Birçok buluş temel bilime başka bir ifadeyle, matematik, fizik, kimya ve biyolojiye dayanır. Özellikle, doğadaki olaylardan, canlılardan yararlanarak, tasarım yapmak bunu ürüne dönüştürmek (ki buna biomimetik deniyor) bugün mühendislik eğitiminde önde geliyor. Bu bilgima yaptıklarını öğrendim. Mutluluğumu anlatamam. Belki 11 yıl sonra olacak ama neticede böyle bir adımın atılmış olması ve yöneticilerin bu konuya verdigi önem çok sevindirici. Benzer şekilde, 20 hatta 30 sene önce, dünyadaki yenilikleri, değişikleri gözleyerek bizde de olmasını istediğimiz bazı konuların ancak bugün gündeme geldiğini görüyorum. Üzücü ama o konuşmaların, açıklamaların işe yaramadığını hiç düşünmedim. Mutlaka katkısı olmuştur. Bugünkü şartlar çok farklı. Dolayısıyla gönül arzu ediyor ki böyle 10-15 yıl beklenmesin ve dünya ile paralel gitsin. Bu mesajımı geçtiğimiz günlerde katıldığım Teskon 2011 Kongresi sırasında da dile getirdim. Eğitimle ilgili yaptığımız bir çalıştayda son mesaj olarak genç meslektaşlarıma; "Lütfen, günde bir saatinizi "Şu anda 150 üniversitemiz mevcut ama hergün yeni bir üniversitenin kurulduğu haberini okuyoruz neredeyse. Üniversiteler bulundukları şehire, bölgeye sosyo ekonomik açıdan katkıda bulunsalar da, bir i ş yeri gibi düşünülmemeli. Akademisyeni uzun yıllarda yeti ştirebiliyorsunuz. "

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=