DÜNYADAN BİR MİMAR GEÇTİ: 7,,4?1l,,41/ SÜ7m&1t Dünyadan bir mimar geçti, ardından koca koca yapılar bırakarak. 17 Eylül 1995 günü bırakıp gitti, bu dünyayı. Bırakıp gitti, vaziyet planlarını, kat planlarını, kesitleri, cepheleri. Bırakıp gitti, ihale dosyalarını, şartnameleri: Dünyadan bir mimar geçti. Dünyaya 193 7 yılında geldi sevgili Tamay Sütmen, Adana' da. İlk-Orta eğitimini Ankara'da-Ankara Koleji'nde- tamamladı. 195 5 yılında girdiği İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nden 1960 yılında mezun oldu. 1960-1968 arasındaki çıraklık yıllarından sonra 1969'da kendi bürosunu, Erta'yı kurdıı. Aramızdan ayrıldığı 1995'e kadar, 26 yıl, nice yapıya, arsaya vurulan ilk kazmadan vurulan son kat boyaya kadar emek verdi, can verdi. Ben onu seksenli yılların başında Bozüyük'te beraberprojelediğimiz bir endüstriyel tesiste tanıdım. O yıllardan 1995'e kadar, onun grubunda tesisat mühendisi olmanın keyfini ve lüksünü yaşadım. Çoğunlukla hangi işi a.ldığını, kaça aldığını bilmezdim. Ancak teklif safhasında benimle ilgili bölümde bir tereddütü olursa, açar telefonu sorardı; yoksa hiç bilmezdim. Ama bilirdim ki, verdiği teklifte mühendislerinin hak ve menfaatlerini kendisininkiyle en az aynı oranda koruyacaktır. "Mimari proje bedeli uygun; ancak filan mühendislik ücreti yüksek. Onu indirin size verelim" dedikleri bir işi kaybettiğini bilirim. "Hayır" diye cevaplamıştı. "Bu iş bir bütündür. Ya hepimiz aynı oranda tenzilat yaparız, ya hiçbirimiz." Oysa, o mühendis arkadaşımız razıydı o tenzilatı yapmaya. Ama, hayır. Hayır demişti. Mühendislik hizmetlerine ödediği bedel, kuruşu kuruşuna iş verenden aldığı bedeldi. Mühendislerine kestiği çeklerin tarihi, günü gününe, paranın kendi hesabına yattığı tarihti mutlaka. O gün arayıp bulamaz da haber vermezse, müthiş rahatsız olurdu. Büro adamı olduğu kadar, şantiye adamıydı da sevgili Tamay. Kağıttaki yaratıcılığın şantiyedeki imkanlarla sınırlı olduğunun bilincini hiç yitirmezdi çizerken. Beraber olduğumuz yıllar-ki tasarlanan yapıların en az yüzde doksanının kontrolluk hizmetlerini de vermişizdir-çizdiği her çizginin yerine oturduğunu, rahatça yaşama geçtiğini defalarca gördüm. Dünyadan bir mimar geçti, ardında koca koca yapılar bırakarak. Çıkın İstanbul-Ankara otoyoluna, geçin İzmit'i. Kordsa, Argesa, Beksa,... uzar gider yolun sağında sizinle. Çıkın Aksaray'dan Ulukışla'ya doğru. Yolun sağında Mercedes Kamyon Fabrikası. Geçin Bozüyük'ü Kütahya'ya doğru, önce solda Demirer Kablo, sonra sağda Otasan İnönü Tesisleri. Çıkın Mahmutbey gişelerinden Edirne'ye doğru, Hadımköy çıkışından hemen önce sağa bakın, Mercedes Otobüs Üretim Tesisleri. Daha niceleri... Evet! Dünyadan bir mimar geçti, ama dünyada el izlerini, beyin izlerini, yürek izlerini bırakarak. Hoşça kal Tamay Usta, hoşça kal sevgili dostum. Erdoğan Atakar
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=