Tesisat Dergisi 18. Sayı (Kasım-Aralık 1995)

daha körü şarrlarla, uyum sağlamamız gerekecek. AB de karar verici ülkeler Almanya ve Fransa'dır. Diğer ülkeler izleyicidir. Fransız Cumhurbaşkanı Jacques Chirac değişik vesilelerle her konsey toplantısında Gümrük Birliği'nin destekleneceği yönünde demeçler verdi. Almanya da Fransa'nın takınacağı tavra göre hareket edeceğini söyledi. Bir de Avrupa Parlamentosu ağırlıklı olarak sosyalist bir yapıya sahip ve sosyo politik konuları ön planda tutan bir teşkilat. Çünkü AB karar mekanizması içinde de rolü var. Avrupa Parlamentosu Türkiye'de sosyal ve politik alanda gelişme ve ilerlemelerin olduğunu söyli.iyor. "Biz mesaj larımızı iletelim, Türkiye'yi de kazanmış olalım." diyorlar. Gümrük Birliği ekonomik, ram üyelik siyasi bir olaydır. Biz karar mekanizmaları içinde yer almayacağız, dolayısıyla siyasi nedenlerle Gümrük Birliği engellenemez. Soru: Giimriik Birliği ile birlikte sıandartların 11ygtı!anmasında nası! bir ge!i;me olacak? Proje yapanlar b11ndan rıasıL etkilenecek? Tekeli kırma ile ilgili 11ygıı!a111ada çizilen projeler çerçevesinde kar;muza rıe gibi somn!ar çıkacak? 1 Ocak l 996'da Giimriik Birliği gerfek!epnezse giimriik!er be!!i oranda dii;ecek mi? İthalatla ilgili bir konıı var. KKDF fonıı var, %l'den %6'ya çıktı. Giimriik BirLiği'nden sonra bmıım devamı mitiııkiin olacak mı? AB'ye katıldıktan soııra enflasyon daha 111ak11! dıi'zey!ere gelebilir mi? Metiıı_KANMAZ: Gümrüklerin indirimi konusunda bir takvim var. Devlerin AB'ne verdiği takvime göre 1 Ocak l 995're bir indirim yapıldı. Bunun bir kısmı Nisan'da yapıldı. Yine Temmuz'da bir indirim vardı, yapıldı. Bugün itibariyle var olan koruma Gümrük Birliği gerçekleştiği zaman sıfırlanacak. Bu, Türkiye ile AB arasında bir müzakere aracıdır. Gümrük Birliği karar metnine göre kaynak kullanımı destekleme fonu, gümrükle eş etkili vergiler kaldırılacaktır. Standartlar konusunda mamul itibariyle AB'de ortak bir srandarra doğru gidiş var. Sizi sektörünüzdeki durum konusunda yönlendirebilirim. DPT'de Avrupa Birliği Mevzuatına Uyum Sürekli Özel İhtisas Komisyonları kuruldu, srandarrlar konusunda raporları var. Dolayısıyla bunu DPT AB Genel Müdürlüğü'nden remin edebilirsiniz. Enflasyon için de şunu söyleyebilirim; Türkiye'de bugüne kadar anri enflasyonist bir politika uygulanmadı. Hiçbir hükürnet "Bu enflasyonu düşüreceğim." düşüncesinde olmadı. Ancak ben de bugün hükümer başkanı olsam enflasyonla savaşmak istemem. Çünkü borçlu olan kesim enflasyonun düşmesini istemez. Hele belli seviyede faizlerle borçland ıysanız enflasyon düşerse reel faiziniz artar. Bugün Türkiye'de en borçlu kesim devler. Dolayısıyla enflasyonun düşmesi devletin işine yaramaz. Bugüne kadar hiçbir yerden devlere "Enflasyonu düşür" diye baskı gelmedi. Halkın baskısı ise hükümet üzerinde çok kuvvetli eleği 1. Gümrük Birliği ile birlikte ekonomik faaliyetleri düzenleyen kuralları Brüksel ile tartışacağız. Brüksel, Türkiye'nin mevcut makro ekonomi politikasını kabul etmiyor. Çünkü enflasyon ve döviz kuru ticareti ciddi şekilde etkiliyor. Bu, hükümetin elinde bir araçtır. Devlet, Türkiye'ye girişte sermaye hareketlerini teşvik ederek döviz kurlarını düşürebilir, cam tersini yaparak arttırabilir. AT bunun ticaretle hiçbir ilgisi olmadığından müdahale edemeyeceğini bildiği için "Bu yolla Türkiye korumacılık getirir." diye gerekli tedbirleri alıyor, "Makro ekonomik politikaları koordine edeceğiz." diyor. Do layıs ıyla anti enflasyonist politika uygulama mecburiyeti gelecek. Bu nedenle enflasyonun düşmesi konusunda iyimserim. S._orıı:..An!attığmız kon11!arda hep iiretim ve ihracat adına negatif ;eyler var. Tıi'rkiye'ye bakarsak bir tarafta ithalatçı ve tiiketici, bir tarafta da iiretici ve ihracatfı var. Üretici adına Tiirkiye'niıı yatımız kaynakları kıt, AR-GE imkanları çok TESiSAT OERGISI SAYI 18 L kısıtlı, girdileri Avrııpa iilke!erinderı daha pahalı. Do/ayısıyla sanayiinin nasıl rekabet edeceği sorımıı var. Gii111rük Birliği'rıin siyasi ve ekonomik yöniinii vıırgıılııyorsıınıız ama bıı ekonomi bizim aleyhimize ça!ıpyor. Aslında bıı karar bizim adımıza ekonomik değil. Türkiye belki AB'ne girmek için Giimriik Bir!iği'ni bir adım olarak kullanıyor. Ama AB'ne girnıemize Avrııpa Parlaıııentosıı karar verecek. Bıı dıırıım Tii,·kiye ekoııonıisirıe çok ciddi birrisk getiriyor. Belki çok kısa vadede tiiketici ve ithalatçı admapozitifbir dıırııııı var ama orta vadede ihracat ve iiretiııı adma bıi'yiik bir felaket giJ'riinit'yor. Bıııııı ııasıl değerleııdiı·iyomııııız? Metiu.KANMAZ:Gümrük Birliği ile beraber sanayiinin önünde yeni bir dönem açılıyor. Sanayimiz bir dinamizm içine girmek zorunda. Çünkü 1963 yılında Ankara Anlaşmasını, onun eki olan prorokolü de 1970 yılında imzaladık, 1973 yılında Gümrük Birliği sürecinin başlayacağın ı ve sürecin 22 yılda tamamlanacağını belirledik. Ancak bu süreç uygularılmamıştır. Özellikle Ecevit hükümeti 1977'de ara vermiştir ve 1986'ya kadar uygulanmamıştır. Ama biz 1995'te Gümrük Birliği'ne gireceğiz diye imza amk. Bugün bu metin bize AB'ne gümrüklü mal satma hakkını veriyor. Siz eğer bu metne imza atmazsanız ihracatı gümrüksüz yapma hakkınız elinizden alınır. Çünkü bugün AB, ortak gümrük tarifeleriyle ticaret yapmaktadır. Ama Türkiye'den sıfır gümrükle ticaret yapıyor. Biz de 1973'ten beri sıfır gümrükle Avrupa'ya mal satabilmekteyiz. Türkiye her zaman son dakikada hazırlık içine girme durumunda kalmıştır. Bu sefer de böyle olacaktır. "Türkiye zarar görecek" sözüne katılmıyorum. İlk aşamada piyasada bir konsolidasyon olacak. Bugün Türkiye'nin en önemli ihtiyacının ihracat olduğunu söylüyoruz. Türkiye ihracatını arttıram ıyor. 1994'te piyasa daraldığı için biraz arttırabildi ama 14-15 milyar dolarda tıkandı, kapasitesi bu kadar. Kapasiteyi arttırabilmek için sanayisinin rekabet gücü kazanması lazım. Bu da Gümrük Birliği ile

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=