Tesisat Dergisi 18. Sayı (Kasım-Aralık 1995)

sektörleri biraraya getirmesi açısından önemli bir faaliyet olmuştur. Şu anda Türk tesisat sektörü, bir yandan teknolojik olarak yenilenmeye ihtiyaç duyarken bir yandan da yurr içi pazarda yeterli atılımı yapmaya olanak ranımayan bir ikilem içinde kalmışcır. Geleceğe güvenle taşınmak isteyen kuruluşlar daha az ürün ama daha kaliteli ürün felsefesini benimsemekredir. Sanayi-ünivers i re-meslek kuruluşları ve karını kuruluşları arasındaki olumlu ilişkilerin ve ortak çabanın Ti.irk tesisat sektörünü geliştireceği, uluslararası rekaberre daha ön saflara taşıyacağı bir gerçektir. Kendi kabuğuna çekilip sadece yurt içi pazarla avunmak Gümrük Birliği ile orraya çıkacak yeni durumda havlu atmak anlamına gelecektir. Bunun önlemini almak rüm kurum ve kuruluşların orrak görevidir. Gelişen teknoloji, artan rük~tici bilinci ve yeni Tesisat sektörünün yıll ık değerlendirmesini sektörün farklı disiplinleri "casarım , taahhüt imalar ve mümessillik" reki durumunun ve sektörün genel sorunlarının eğirim, yetişmiş eleman temini, yurt içi ve yurt dışı iş imkanları, gümrük birliğine girmemiz hakkında dış pazarlarda da sarabilecek kalitede malı daha ucuza üretebilme olanakları yurt dışından ithal edilen mallarda denetim, ihracat ve ithalarra bürokrasinin engellerini aşabilmeye getirilebilecek kolaylıklar gibi unsurlar, üzerine yapabiliriz. Sektörün tüm disiplinlerini ilgilendiren eğirim ve yetişmiş eleman remini evvelki senelerde olduğu gibi, köklü çözümlere gidilmediği için devam ermektedir. 10-14 Ekim 1995 tarihleri arasında İzmir'de yapılan II. Tesisat Kongresindeki konuyla ilgili "Sanayi-üniversite-meslek kuruluşları ve kamu kuruluşları arasındaki olumlu ilişkilerin ve ortak çabanın Türk tesisat sektörünü geliştireceği, uluslararası rekabette daha ön saflara taşıyacağı bir gerçektir. Kendi kabuğuna çekilip sadece yurt içi pazarla avunmak Gümrük Birliği ile ortaya çıkacak yeni durumda havlu atmak anlamına gelecektir. Bunun önlemini almak tüm kurum ve kuruluşların ortak görevidir. " panelde de görüşü l düğü üzere mezuniyet öncesi eğitimde üniversitelerdeki tesisat derslerine yoğunluk verilmeli, makina fakültelerinin tesisat bölümleri kurulmalı üniversitelerdeki mezuniyet sonrası eğitimlerde resisar bir uzmanlık bölümü olmalıdır . . Yine mezuniyet sonrası eğirim, işyerlerinde belirli bir bi.irçe ayrılarak, uygulamalı olarak verilmelidir. Ancak firmaların çoğunda böyle bir imkan mevcut olmadığından, içinde tüm tesisat sistemlerinin uygulaması yapılabilecek laboraruarları n ve dersliklerin bulunduğu, sektörün kendi imkan ları ile özerk bütçeli ve paralı eğirim verecek bir Statüde kurulacak bir tesis, sektörün kendi mühendisini, mühendis ile işçi arasındaki ara eleman larını , kalifiye TESiSAT DERGiSi SAYI 18 yasal düzenlemeler eski üretim ve hizmet geleneklerinin değişimini zorunlu kılmaktadır ve yüksek maliyecli yeni yatırımları zorunlu hale getirmektedir. Düşük üretim rakamları bu sektörde faaliyet gösteren kuruluşları teknolojinin gereği olan büyi.ik yatırımları yapmada, nicelikli elemanları istihdam etmede, gerekli eğirim faaliyecleri sürdürmede büyük ölçüde frenlemektedir. Bunun çözümü tüm dünya pazarını hedefleyen bir politika izlemek ve bunun gereği olan kaliteli mal ve hizmeti sunmaya çalışmaktır. Geleceğe güvenle yürümek isteyen kuruluşlar, güçlerini verimli ve etkili kullanmak zorundadırlar. Bu açıdan bakıldığında bilgi !erini, deneyimlerini ve birikimlerini uluslararası srandarrlara uygun ve kalite konusunda tereddüt yaratmayacak ürünler üzerinde yoğunlaştırmaları gerekecektir. Akdeniz HİÇSÖNMEZ Akdeniz Müşavirlik işçısını yetiştirmek amacı ile kurulmalıdır. Tesisat tasarımcıları, 1995 yılında da, profesyonel mühendislik kavram ının kamu ve özel sektörde yerleştirilmemiş olması, her iki sektörün tasarım ve müşavirlik hizmeclerinin yapı larındaki önemini kavrayarak, bu disiplini, yurt dışı müşavirlik firmalarının güçleri seviyesine erişmek için güçlendirmeyi, teşvik ve korumaya almadıklarından, resi sat tasarım sektörü, bu senede hayatiyetini günlük maişet peşinde ilerisi için gelişme yöntemleri üretebilecek bir konumdan uzak, ufak ufak yüzlerce güçsüz firmalar grubu olarak sürdürmektedir. Her ne kadar, Rusya ve Türki Cumhuriyetlerle iş yapan tasarım firmaları 1994 ve 1995 senelerinde enflasyonun ağır baskısını daha az

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=