Tesisat Dergisi 17. Sayı (Eylül-Ekim 1995)

BAŞKANIN GÖRÜŞÜ Değerli Meslektaşlarım, İnsan yaşamını, ülkenin gelişimini ve kalkınmasını 1. . ilgilendiren çok önemli bir meslek icra ettiğimizin farkında • mıyız acaba? Neden mi? Günümüz insanının zamanının %70-80'ini kapalı mekanlarda geçirdiğini düşünürsek, yapı teknolojisinde gerekli sağlık, konfor ve yaşam koşullarının sağlanmasında tesisatın, yani yapılara can veren organların önemini kavrarız. Çalışırken verimliliğimiz bile buna bağlı değil mi? Neden mi? Bir ülkenin tükettiği enerjinin (yakıt ve elektrik) önemli bir bölümünün (%50'nin üzerinde) evsel ve endüstriyel ısıtma, soğutma, havalandırma ve klimada kullanıldığını düşünürsek, kurulacak olan altyapı yatırımı ile kullanılacak olan enerjinin optimizasyonunda tesisatın önemini kavrarız. Yapılarda iyi bir tasarımla, kullanılacak verimli bir kazan ve baca tesisatı, bir otomatik kontrol sistemi, iyi bir izolasyon ve benzeri tesisat elemanlarının ilan edilen tasarruf oranlarını üst üste koyarsak tüketilen enerji miktarını yarılardan daha aza indirmek mümkün değil mi? Mesleğimizi icra ederken bireyler olarak kendimizi iyi yetiştirebilirve kendi yaşamımızda "başarılı ve mutlu oldum" diyebiliriz belki ama, toplum olmanın gereği ve bilinci ile mesleğimizin ve ekonomiden aldığı payın gelişimi için, ülkemizin siyasal ve ekonomik olarak büyük bir rekabet yaşadığı ve ekonomik sınırların gittikçe kalktığı dünyamızda kendi yerimizi almak, teknolojimizi geliştirmek ve piyasa deyimi ile pastayı büyütmek ve daha büyük bir pay almak için derneğimiz çatısı altında örgütlenmemizi hızlandırmalı; katılımcı demokratik gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kendi mesleğimizin gelişimi için bilgi aktarımını ve paylaşımını geliştirmeli ve mesleğimizi ilgilendiren kuralları biz koymalıyız. Bunları başarmak için gönüllü çalışmak, önce vermek ve sonuçlarından herkes gibi yararlanmak esastır. Her birimiz her şeyi bugün değiştiremeyiz ama her şeyi değiştirmek için bugün bir şey yapabiliriz. Bizler; bireyler, üniversitelerve özel sektör kuruluşları olarak ülkemizin ve mesleğimizin gelişmesi için bu sorumluluğumuzu yerine getirirsek; toplumun diğer örgütlerinden, kamu yöneticileri ile kuruluşlarından gerekli desteği alacağımıza inanıyorum. DUYURU Saygılarımla, Numan ŞAHİN DERNEĞİMİZ AMAÇLARINA DÖNÜK BİR DUYURU Başbakan Tansu Çiller ve Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin'in Ağustos ayında İstanbul Valisi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile düzenledikleri "İstanbul 2001 Kurulu" toplantısında açıklanan görüşlerin olumlu bir girişim olduğuna inanıyoruz. Ancak bu görüşlere ilk tepki Mimarlar Odası İstanbul Büyükken! Şubesi'nden gelmiş mimarlar odası çok haklı ve yerinde bir görüşle Haziran 1 996'da İstanbul'da yapılacak olan HABITAT il Konferans'ından önce "2000'e Doğru İstanbul Şurası" düzenlenmesini önermiştir. Hatırlanacağı üzere Haziran 1976'da Kanada'nın Vancouver şehrinde 134 ülke temsilcisi ile yapılan HABITAT 1 konferansının aksiyon planında özel sektörün ihmali geçen 20 senede bütün ülkelerce anlaşılmış, sivil toplum örgütlerinin, oda, federasyon, sendika ve ihtisas derneklerinin aktif bir şekilde dahil edilmediği insan yerleşimlerinin yeterli ölçüde başarılı olamayacağı kabul edilmiştir. Nitekim Rio Çevre Konferans'ında alınan kararla Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri HABITAT il toplantısının bu anlamda İstanbul'da yapılması kararlaştırılmıştır. Türk Hükümetinin almış olduğu yerinde bir kararla bu kez konferans HABITAT l'den farklı olarak Hükümet temsilcilerinin yanı sıra sivil toplum örgütlerininde katılımıyla konu çok boyutlu bir şekilde ele alınacaktır. Bir taraftan "HABITAT" gibi ülke mevzuatlarının elden geçirilerek çağın sorunlarına uyumlu uluslararası ortak ilkeler öneren proje ile İstanbul sorunlarını ele alan "İstanbul 2001 " kurulu hazırlıkları arasında görülen bu ikilem yeniden yapılaşma çalışmaları yapan ülkemiz için şaşırtıcıdır. Özellikle katılımcı demokrasi kuruluşları içinde siyasi otoritenin kamu kesimi dışında özel sektöre, oda, sendika, fedarasyon, sivil toplum örgütleri ile özellikle ihtisas derneklerine, mesleki kuruluşlara katılım olanağı sağlanmaması bir eksikliktir. Hükümetin makro-plandaki yaklaşımlarında gerekli teknik detaylar, bilim ve teknolojiye dayalı kurallar uygulamanın temelini oluşturacaktır. Bu bağlamda, Tesisat Mühendisleri Derneğimiz gibi, uzman ve profesyonel yapı teknolojisi mühendislerini içeren ihtisas derneğimiz yapı tekniğinde, yapı güvenliğinde, yapı sağlığı konforu, hijyenik ve iç hava kalitesinde, nitelik ve afet önlemlerinde geçerli olarakyapı kod'larının hazırlanması, Avrupa Birliği'ne giriş öncesi gerekli standartların , eğitim, uygulama, yapabilirlik ve meslekte sorumlu profesyonellik kurallarının ortaya konulmasında büyük katkıları ve topluma yardımları olabilir. Ülkemizi yönetenlerden; olumlu girişimlerinde, bilim ve tekniğe ileri teknoloji kurallarına profesyonel uzman sorumluluğundan güven beklemekteyiz. TMD Yayın Komitesi

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=