Tesisat Dergisi 145. Sayı (Ocak 2008)

Vil YON Soldan sağa; Serper Giray, Abdullah Bilgin, Baycan Sun aç ve ca ter Ünlü. Her §eyi hesaplayarak doğru çözüme u laşılmıyor. Benim buradan çıkardığım ders, tecrübenin bazı du ru ml arda hesabın önüne geçtiğidir. hoş olınayan bir söz i~ttiğimde aynı gün istifa ettim. Bugün böyle bir §eyin pek imkanı yok.. Çünkfı o yıllarda. mühendislerin piyasada kapış kapı§ gittiği dü§lincesi hakim i ve gerçekten de öyleydi. Tuzla Jeep fa sikasında da benzer bir durum oldu ve ben tekrar istifa ettim. Üstelik her iş değişikliginde de maaşım artıyordu. Çok partak bir dönerndi ve her1\es bunun sonsuza kadar böyle olacağını dü§liııüyordu. Hava değişimi 1970'1erin başında başladı. Ben Geooto "da çalışırken , istanbul Belediyesi yeni yapılara kalorifer tesisatı projesi mecbtniyeti getirdi. Özellikle Anadolu yakasında, Kadıkö)' 'de yeni apartma nlaryapılmaya başlamışb. tea orifer projelerini herhangi bir makina mühendisi yapabiliyordu. Çevrede Karadenizli müteahhitler ~ktu ve bir tanesi de beni bulmuştu. Proje için 1.000 Tl mertebesinde bir ücret alıını söz ~.onusu i ı ve bu da iyi paray . Bana da kalorffer esisatı projesi yapma eklifi geldiğinde, konuyu iyi bilme ği m halde. parayı cazip bulup kabul ebniştim. Tesisa projeleri yapan bir arkadaşıının yanına gittim ve yard m istedim. Onun dayard mryla birilaç proje yapbm. Bunun, bana getirdiği kazancın yanı sıra, Almanya'ya gitmemde de pozitif bir tarafı oldu. Odönemde Almanya'ya gitmek is ·yordum. Alman gazetelerinde Çtllan ilanlara göre efeman arayan firmalara yazı yazıyordum. Bir firmaya başvurdum . Bu bir mima lık ve mühendislik ırmas.y . Firmaya baş 'Uruda bulunurilen kalorifer tesisatı projesi yaptığımdan da söz ettim ve yap m ş olduğum bir proje'li gönderdim. Finna 64 Tesisat Dergisi Sayı 145- Ocak 2008 bu projeyi beğenmiş. Sonradan anladım ki, hiçbir şey olmasa da beğeneceklermiş, çünkü i nanılmaz bir eleman a~ğı varmış. So rıuç olarak bu proje bana Almanya yolunu da açmı§b. Almanya'da DIN 4701 Tartışması Üniversitede iken çok azla ders okuduğurnuza dair bir dü§fincemiz vardı. 5 vıl içinde oplam olaraliSO ders oloJdu]umuzu biliyorum. Avrupa'da mühendisliğimizin ne kadar d~~erli ol ğunu dü§ünü dük. Ben Almanya'ya giderken de bu kuşkularta gitmi§tim. Acaba orada ne yapacaldını. Alnıan)'a')'a gittim. Orada çok buyük bir elemarı talebi vasdı. italyanlar, ispan)'ollar herkes oradayd . Gittiğim §irkette benden başka bir kadın Türk mimar vardı. ijırlıklı olara es · man kı§lalarının rnoderrıizasyonunu yapıyorduk. Bana da bir örnek proje verdiler. Ortada çok sıkınt ı lı bir durum yoktu, çok da rahat çalışıyordum. Bizim 16 kişilik bir mekanik lesisat bölümtim üz var . Bubölümde yaşlı bir Alman mühendis de var ve her şeye karışırdı. Bir gün onurıla DIN 4701'e göre ısı kayıplan hesabı tartışmasına girdik. Ben de bu hesabı üniversite de ~k iyi ö~renmi§tim. Tartışmanın ardından ben, "O zaman k~abı a~p bakalım" dedim. Bulll ~dim, fakat biryarıdan da bir Alman ilebu tartı §Olaya girdiğim için onun halllı çıkmasından korkuyordum. ~taba baktık ve ben haklı çıkbm. Bunu ş undan dolavı anlatbm: Bu anı bende çok iyi biryer bıraktı. E~iliınimizirı oldukça iyi oldu· ğu nu ozaman daha iyi anladım. Sağlam bir egıtim alnvşım ki.Almanya'da bir man mühendis ilebilek güreşi yapnıış e kazanmışbm. Elektrikçinin Oyunu Almanya'ya e~imle birlikte giderken, yaklaşık 5 yıl kalınz, Avrupa'yı tan ız. dil ö~reniriz diye dii~nerek gitmiştik. Almanya'da 7 yıl kaldık ve Tiir11iye'ye döndtik. Döndüm, ama ne yapacağım? Tabii bir yeıe girip maa§lı çalı§mak bir seçenekli . · e ·maileden oyönde baskılar geliyordu. Benim Almanya'ya gitmeden önce ada ki işyerlerinde gördüğüm bir düzen vardı . Fabrika müdüru ile koridorda veya kapılarda kar§ıla§tı ğınız zaman, geri çekilir, ceketinizin düğmelerini iliklerdiniz. Almanya'ya gittiğimde ise bunun tam tersi ol ılı. Bizim buronun m.. ürü gerektiğinde, bana kapıyı tutuyor 'buyooın' di- )'Ofdu. insan yadırgıyor, ama zamanla alı§ıyor. Burada gördüğüm ast-üst ili§kisinin çok yumuşağını Almanya·da görünce, Türkiye'ye dönd~ümde bu tarz ili§kileri kaldıramayacağımı anladım. Almanya'da mekanik tesisat tasanınını öğrenrni§tim. Türlôye'ye dönünce biri<açarkadaşla likte bir §irket kıırduk. Oiğer arkada~ar işi dışandan yürütüyortardı: genel sorumluluk benım üzeıimdeydi. Tabii ortada fazla i§ )'Oktu. Silvan Oöküm Sanayi'nin bir taahhü i§i çıktı. Bir atötyeni n ha alandırrna ve ısıtınası nı biz yapacaktık. Projesini ve uygulamasını yapbk. oldukça da başarılı oldu. Yalrıız ele:ktrikte biraz çuvalladık. Sıcak hava apa eylerinin termik şatterteri için bir elektrik ustası bulmuştum. Birkaç gün sonraatölyedenbeni arayıp, elektrik şalterterinin ikidebir attığını söylediler. Ele Irikçi ile birlikte gittik. Elektrikçi 'ben hallederim' de . Sorun giderildi. Birkaç gün sonra te rar aradılar ıe bazı elektrik motorlannın yandığıııı söylediler. Tabii tekrar gittim. Elektrikçi i§in kolayına kaçmış \le termik şalierleriçindeki sig<ırtalan çıkarmışb. Yani motortar korumasız ~almı§b. Buyüzden bir miktar zarara gird . Tüm §alterleri ve bazı motorları ye niledi k. Bu da bir ders old . Gerçek durumu öjrenıneden, 'merak etme ağabey, yaparım· diyenlere i nanınamak gerel\iyormuş.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=