Tesisat Dergisi 14. Sayı (Mart-Nisan 1995)

ASHRAE ASHRAE ile İlişkiler Üzerine Düşünceler Tesisat Mühendisleri Derneğimizin kuruluşundan bu yana geçen kısa süre zarfında gerçekleştirdiği bir çok başarılı çalışmaları arasında belki de en isabetlisi ASHRAE kuruluşu ile doğrudan ilişkilerin Associate Society düzeyinde tesisi olmuştur. Bu ilişkinin Ülkemize sağlayacağı yarar ve katkılar 1 . Uluslararsı Yapı Teknolojisi Bilimi ve Yapıda Tesisat Sempozyumu'nda daha da kristalleşmiş bulunmaktadır. Ancak bu olası yarar ve katkıların ülke bilimi, ekonomisi, endüstrisi çevre ve ekolojisine gerçekten aktarılabilmesi için farklı etkinlikler ve stratejiler belirleyip uygulamaya geçirmeye bir an önce başlamalıyız. İkili ilişkilerde gerekli ve yeterli stratejiler bir an önce tespit edilmez ve şimdiki heyecan ve hizmet anlayışı da zamanla kaybolur ise, ASHRAE ile olan ilişkiler, eninde sonunda kuruluşlar arasındaki iyi münasebet ve komşu! u k ölçüleri arasında sıkışır kalır. Buna benzer örnekler birçok ülkede daha önceden yaşandığı için, bu kez çok dikkatli ve titiz davranılmasının önemini vurgulamak isterim. Bu bağlamda, aşağıdaki hususları üyelerimize arz etmek isterim: ASHRAE'ye Genel Bir Bakış: ASHRAE bu yıl ASHVE olarak kuruluşunun 1 00. yılını kutlamaktadır. Bu gün 200 ülkede 48.000 üyesi bulunmaktadır. Ayrıca 32 kuruluş ile bağlantısı bulunmaktadır. ASHRAE bu boyuta nasıl gelmiştir? Kendi tespitlerime göre ASHRAE bu başarısını öncelikle şu ilkelere borçludur: 1 . ASHRAE sadece bir bilimsel kuruluş asla olmamıştır. Üyelerinin büyük bir bölümü endüstride çalışmaktadır. Endüstrinin fiilen yaşadığı her sorunu vakit kaybetmeden ve tereddütsüz ASHRAE'ye taşımışlar ve çözümü birlikte orada aramışlardır. Araştırma projeleri firma ve kuruluş destekleri yanında üye aidatlarının belirli bir bölümü ve bağışları, ASHRAE'nin yayın ve sergi-reklam gelirleri ve bazı yatırımları ile desteklemektedir. Proje destekleri her yıl ASHRAE bütçesinde toplanmakta, ve teknik komitelerdeki ortak tespitler sonunda önceliklerine karar verilen projeler hemen desteklenerek araştı rma başlatıl maktadır. Bu suretle bir yandan firmaların araştırma ihtiyaçları ve beklentilerindeki dinamizm ASHRAE'ye aktarılırken, araştırma programlarında insiyatif ASHRAE organlarında olduğu için objektivite, kaynakların bilinçli ve verimli kullanımı, araştırmaların teknik düzeyindeki gerekli standard da sağlanmış bulunmaktadır. Teknik organlardaki amatör kadroyu gene büyük ölçüde endüstriden gelen üyeler oluşturduğu için firmalar ve sektörler arası hassas denge, ortak ve objektif yaklaşım anlayışı da kendiliğinden tesis edilmektedir. 2. ASHRAE'de özellikle araştırma ve geliştirme politikaları ve modeller hiç bir zaman üniversitelere bırakılmamıştır. Akademisyenler ASHRAE bünyesindeki kuruluşlarda sadece katılımları oranında oy sahibi olmuşlardır. Bu konudaki yeni bir izlenimimi aktarmak isterim: Son Chicago toplantısında gaz sobaları ile ilgili yeni bir standardın geliştirmesi proje teklifi; mamullere talep az, çok satılmıyor gerekçesi ile red edildi. Bir akademisyen olarak bu gerekçeyi önce çok yadırgadım. Bence iç hava kalitesi ve insan sağlığı için bu proje çok gerekli idi ve teklife olumlu oy verdim. Teklif red edildikten sonra tekrar düşündüm ve sonuca hak verdim, zira, kısıtlı kaynakların daha acil ve toplumda daha yaygın uygulama boyutu olan konulara öncelikle tahsisi gerekiyordu. Ben bu perspektifi değerlendirmemiştim. 3. Araştırmalar kime yaptırılmaktadır? ASHRAE'nin kendi bünyesi içerisinde hiçbir zaman sürekli bir araştırma merkezi olmamıştır. Bundaki amaç her zaman en iyi ve yetkili araştırma kurumu, hatta uluslararası kuruluşlar ile çalışabilme imkanının sağlanmasıdır. Bu kuralın iki önemli ve süreli istisnası olmuştur. Bunlardan birincisi 1919 yılında, ASHVE'nin kendi bünyesi dışında, US Bureau of Mines da kurduğu araştırma laboratuarı, ikincisi ise 1942 yılında kendi bünyesi içerisinde kurduğu araştırma laboratuarıdır. Burada dikkat edilecek nokta, bu laboratuarlar, endüstride ve akademik ortamda henüz alternatifleri olmadığı konu ve zamanlarda, sadece gerekli olduğu süreler içerisinde hizmet vermiş, alternatifler oluştuğunda kapatılmışlar ve kaynaklar başka alanlara aktarılmıştır. ASHRAE'nin şu anda araştırma laboratuarı bulunmamaktadır. Bu yaklaşım her araştırmanın en yetkili kurum ve kişilerce yapılabilmesine, bilginin serbestdolaşımına ve iterasyon una imkan vermekted ir. ASHRAE 15 Pr-of Dr. i. B. KILKIŞ ASHRAE Teknik Komiteler Üyesi araştırma projeleri için her ülkeden teklif alabilmekte ve değerlendirmektedir. Projelerin hangi sektöre verileceği konusunda her hangi bir kota bulunmamaktadır. Bununla birlikte genel istatistikler incelenecek olursa, sırası ile Üniversiteler, ulusal ve uluslararası araştırma kuruluşları, endüstriyel kuruluşlar veya kurdukları konsorsiyumlar ve kişiler araştırma projeleri yapmaktadırlar. Üniversiteler, ulusal ve uluslararası araştırma kuruluşları, endüstriyel kuruluşlar veya kurdukları konsorsiyumlar ve kişiler araştırma projeleri yapmaktadırlar. Üniversiteler araştı rma projelerine eşit şartlar altında teklif verdiklerinden ister istemez serbest piyasa koşullarında, gerekli dinamizmi ve elastikiyeti gösterme zorunda kalmaktadırlar. 4. ASHRAE'nin üretken kadrosu tamamen amatör zihniyetle çalışmaktadır. ASHRAE merkezindeki çekirdek kadro dışında hiç bir üyeye her hangi bir ödeme kesinlikleyapılmamaktadır. Bunun ikiönemli nedeni bulunmaktadır. Birincisi, teknik komitelerde ve standard hazırlama kadrolarında çalışanların parasal giderleri bağl ı bulundukları kuruluşlarca karşılanmaktadır. Bu suretle teknik kadrolarda çalışanlar sadece ASHRAE'ye karşı değil kendi kuruluşlarına karşı da sorumlu tutularak en verimli ve etkin bir biçimde çalışmaya iki açıdan yönlendirilmektedir. Destekleyen kuruluşlar da otomatikman ASHRAE ile ilişkiye girerek sonuçlar ve kararlarda objektif ölçüler içerisinde söz sahibi olmaktadırlar. Bu avantaj, diğer kuruluşları da ASHRAE ile ilişkiye kendiliğinden özendirmektedir. İkinci neden ise daha çok etik ağırlıklıdır; Yapılan çalışmaların mütevazi ölçüler içinde değerlendirilmesi zaten mümkün olamayacağından, ücret unsuru tamamen ortadan kaldırılmıştır. Örneğin TSE'de standard hazırlayan kadroların aldığı saatlik ücret ve telif ücretleri, sembolik düzeyde kaldığı için kimseyi tatmin etmemekte, yapılan özverili ve çok değerli çalışmalar parasal olarak değerlendirilemediği gibi bir de bu kadro "az paraya çalışabilir", "değerleri bu kadardır" atmosferi içinde adeta değer kaybetmektedir. Belki de sırf bu gibi nedenlerle TSE'ye gönül ve yıllarını vermiş seçkin ve uzman bir kadro dışında, konunun

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=