Tesisat Dergisi 14. Sayı (Mart-Nisan 1995)

�������������������������( � 'U'Rtj'ÜPL'U yararlanmasının yolunun açık curulması için, toplum üyesi olarak tüketicinin muclaka haksız rekabete ve tekelci eğil im lere karşı korunması şarttır . Bunun da en önemli araçları çağdaş endüstri normlarının üretime konu olan her alanda uygulama bulması ve bağımsız denetim mekanizmalarının kurulup, çalıştırılmasıdır. Burada alcını çizerek vurgulamak gerekir ki, insanın odak noktasında bulunduğu gerçekten demokratik ve katılımcı bir toplumda endüstri standartlarına uygun!uğu denetlenmeyen mal vehizmet üretimi olamaz. Denetim üç ayak üzerine oturan bir yapı olarak düşünülmelidir. - Üretimin asgari düzeyini belirleyen uyulması zorunlu standart, norm ve yönetmelikler, - Üretimin yetkili kişi ve kuruluşlarca yapılması ve özdenecim uygulamaları, diğer bir deyişle gerek üretimde ve gerekse özdenetimde uzmanlaşma ve profesyonelleşme, - Çağdaş bağımsız denetim kurumları (yabancı veya dış denetim) tarafından yapılan tarafsız teknik denetim. Sağlıklı bir denetimin en önemli ayaklarından ilki, yukarıda da vurgulandığı gibi, mal ve hizmet üretimine konu olan her etkinlik için uyulması zorunlu asgari düzeyi belirleyen standart, norm ve yönetmeliklerdir. Üretim ve denetimin yasaları olarak kabul edilebilecek standartların ya hiç olmaması veya yetersiz olması, aynı konuları farklı yönleriyle ele alan standartlar arasında çelişkiler bulunması, ayrıca bunların teknik düzeyinin düşük olması, denetimi güçleştirici ve hacca olanaksızlaşcırıcı etkenler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde genel olarak gözlenen bu durum , yapı sektöründe de benzer tarzda mevcuttur. Yapı ile ilgili birçok konuda ulusal endüstri normlarımız ya yoktur, ya da varsa oldukça düşük teknik bir düzey sergilemektedir. Birbirleriyle çelişen, haccakendi içindedahi çelişebilen birçok standart ve yönetmeliğimiz mevcuttur. Bu durumun kesinlikle düzeltilmesi gereklidir. Ve başta TSE olmak üzere standart ve yönetmelik üreten kurumlarımıza, bu arada üniversitelerimize de bu hususta önemli görevler düşmektedir. Denetimin önemli bir diğer ayağı, mal ve hizmet üretiminin konusunda yetkin kişi veya kurumlarca gerçekleştirilmesi ve özdenecim mekanizmalarının çalışcırılmasıd ır. ISO 9000'den ISO 9004'e kadar olan norm serisi, kalite garantisi ve özdenecim ile sağlanmış kalite kontrol şartı aramaktadır. Özdenerim ile kaba hatalar ve ıskarta önlenebilmekte, günümüzün güvenlik ve kalite anlayışına ancak yabancı (dış) denetimin uygulandığı alanlarda ulaşılabilmektedir. Yapı sektöründe özdenecim, öncelikle endüstriyel yapı malzemeleri ve elemanları üreten kuruluşlar tarafından gerç ekl eş t i r i l m e k c e d i r . UI uslararası normlara uygun tasarım yapan müşavir mühendislik kuruluşlarıyla, gene uluslararası arenada iş yapan yüklenici firmalar da bir ölçüde özdenerim mekanizmalarını çalışcırmakcadırlar. Burada vurgulanması gereken husus, her üretim biriminin, ister mal isterse hizmet ürecs·in, kurum içi özdenecim mekanizmalarını kurmaları ve çalıştırmaları zaruretidir. Ancak özdenecimin gerçek anlamda denetim olmadığını da hepimizin bilmesi gerekir. Yabancı denetim olgusuna gelince, ülkemizde üretimin her alanında en fazla eksikliği duyulan bir kurum olduğunu söylemek gerekiyor. Bu hususta biraz sonra ayrıntılı olarnk düşüncelerimizi ifade etmeye çalışacağız. Burada şu hususu vurguhımakca yarar vardır ki, "Dörtgözprensibi iledenerim " adı verilen, diğer bir deyişle; hem özdenecim ve hem de yabancı denetim mekanizmaları eşzamanlı çalışmadan, erkin bir denetimden söz edilemez. Türkiye İfin Bir ModelA rayışı Şekilde çağdaş yapı üretmek ıçın düşünülen bir model görülmektedir. Hemen belirtelim ki, şemada yer alan birçok kurum henüz ülkemizde oluşmamış veya yasal alcyapısı olduğu halde hayaca geçirilememiştir. Konumuzun adı bilindiği gibi "Yapı TESiSAT OERGISI SAYI 14 denetiminin coplumsal önemi" olarak seçilmiştir. O zaman denetimin "Kim ve ne için?" yapılması gerektiğinin açıklanması söz konusu olacaktır. Hedefimiz çağdaş yapı dediğimiz, "İnsana dost ve çevreye uyumlu" yapılar üretmektir. Böyle bir yapı, escecikfonksiyonel-caşıyıcı sistemi güvenli (özellikle depreme dayanıklı) yangın emniyeti olan, yapı fiziğinin gereklerini yerine getiren (ısı ve ses yalıtımı olan), mekanik ve elektrik tesisatları ile altyapı tesisleri tam ve kusursuz çalışan, kısaca insanın içinde ya şamaktan keyif aldığı ve insanı mutlu kılan yapı olmalıdır. Bu tarifetmeye çalıştığımız yapı, ancak çok sayıda uzmanın bir araya gelmesi ve koordineli çalışma sergilemesi şartlarında tasarlanabilir ve inşa edilebilir. Genelhatlarıylatarifetmeyeçalıştığımız bu çağdaş yapıyı inşa edebilmek için, herşeyden önce yapı sahibinin yüksek bir tüketici bilinci sergilemesi, yapıya ilişkin hijyenik-ekolojik ve güvenlik kriterlerinin farkında olması gereklidir. Vurgulamak gerekir ki, çağdaş yapı elde edebilmek için yapı sahibinin yüksek bir tüketici bilinci göstermesi ve bu bağlamda görev alacak tüm uzmanlar arasında koordinasyonu sağlayan ve yapının tasarımdan fizikibünyeyedönük organizasyonu gerçekleştirecek uzman, yani bağımsız ve tarafsız müşavir mühendisi (mimarı) doğru seçmesi de yeterli değildir. Gerek müşavir mühendis ve mimarlar copluluğunun, bunlara kısaca tasarım grubu da diyebilirz, gerekse yüklenici firmanın ürettiği mal ve hizmetin, yani tasarımın ve yapının, bunlardan bağımsız ve konusunda uzman bir denetim mühendisi veya mühendisleri tarafından kamu hukuku ve çıkarı da gözetilerek endüstri normlarına uygunluğunun mutlaka denetlenmesi gerekir. Şimdi yukarıdaki soruyu daha somut soralım ve yanıtlayalım. Evet, "Denetim kimin için ve ne amaçla yapılacak?" Özet olarak ifade edersek denetim, insan yaşamının ve çevrenin korunması, kamusal düzenin işlerliğinin devam edebilmesi için coplum adına ve toplum için yapılmalıdır. Çağdaş yapı dediğimiz ürün, bütün bu söylenenleri sağlayan

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=