Tesisat Dergisi 14. Sayı (Mart-Nisan 1995)

================�(S) 1 1 ISITMA SiSTEMLERiNDE il 1 1 1 1 RADYATOR SEÇiMi KRiTERLERi The Criterions of Radiator Choosing tor Heating Systems -;it �{UL1ş-J:A1e 1S17&S L7V. Ş71. � � Binaların ısıtılmasında, günümüz modern yapıları değişik tesisat donanımları ile projelendirilebilmekcedir. Bu projelerde kuşkusuz ilk sırayı radyatörler almaktadır. Burada aktarmaya çalışılan konu radyatör seçimleri yapılırken değerlendirmeye esas teşkil edecek bir takım bilgileri aktarmak, seçimlerin yapılara uygun tarzda yapılması için gerekli olan bilgi aktarımını sağlamaktır. Binaların ısıtma sistemleri tasarımının en önemli elemanları olarak kabul edilen radyatörlerden beklenenleri kısaca şöyle sıralamak mümkündür. l. Radyatörler mümkün olduğunca az su ile kendisinden beklenen performansı maksimum değerde sağlayabilmelidirler. 2. Radyatörler mümkün olduğunca hafif olmalıdır. Bu hafiflik, radyatörün hem tesisata bağlanırken hem de kendisinin montajında pratiklik sağlamak açısından gereklidir. Ayrıca radyatörlerin hafifliği binalara aşırı ve gereksiz yük getirmemesi açısından da önem arzeder. 3. Radyatörlerin işletmede de temizlenmesi ve bakımı kolay olmalıdır. 4. Radyatörlerin yaşam mahallerindeki eşyaların zaman içerisinde yerdeğişiklikleri sırasında olabilecek darbelere de dayanımlı olmaları gerekir. 5. Radyatörler, fabrikasyon olarak, mimari estetiğe uygunluk sağlayacak tarzda boyalı olmalı, daha sonradan ilave bir takım boya v.s. ihtiyacı doğurmamalıdır. 6. Radyatörler mimari estetiğe uygun olmalıdır. Daha sonradan kullanıcının değişik yöntemlerle, (örneğin kaş radyatör yapımı gibi) kamuflajına maruz bırakılamayacak tarzda olmalıdır. Daha sonradan tabiri caiz ise, adeta yok edilmek istenircesine değişik yöntemlerle Üzerleri kapatılan radyacörlerin hem ısı verimleri düşmekte hem de kalorifer kazanının gerektiğinden fazla çalışmasına sebep olmaktadırlar. Ayrıca bu kamuflaj için harcanan onca para da boşuna bir masraf olarak kullanıcının cebinden çıkmaktadır. 7. Radyatörler dış darbelerden etkilendiği zaman kısımsa! olarak yenilenebilmelidir. Örneğin; 16 dilimli bir radyatörün üçüncü dilimine verilen bir hasar, üçüncü dilimin değiştirilmesi ile halledilebilmelidir. Yani radyatörler dilimli olmalıdır. 8. Radyatörler herhangi bir nedenle yer değişikliği olduğunda yeni hacimlere uygun tarzda gruplanarak yeniden uygulanabilir olmalıdır. 9. Radyatörlerkendilerinden beklenen ısıtma performansına çok kısa bir sürede ulaşabilmelidir. Yani kısa bir zaman diliminde ısı transferini gerçekleştirebilmelidir. 10. Radyatörler uzun ömürlü olmalıdır. Ekonomik ömürlerinin uzun olması uzun vadede yatırım maliyetlerinin düşük olmasını sağlar. Hepimizin de bildiği gibi çelik ve panel radyatörler oldukça kısa ömürlüdür. 11. Radyatörlerin monte edildikleri yerde kapladıkları alan ve işgal ettikleri hacim çok önemlidir. Bu değerlerin küçük olması mekanlardaki faydalı hacmi artıracaktır. 12. Keskin kenarlara sahip olan radyatörler, herhangi bedeni bir çarpma durumunda yaralanmalarasebebiyetverecektir. Özellikle çocukların daha çok etkilendiği bu durum radyatörlerin seçimindegözardı edilmemesi gereken bir konudur. 13-Radyatörlerin basınca dayanımları ela önemlidir. Özellikle alüminyum radyatörler bu konuda en avantajlı radyacörlerdir. Hava kirliliği açısından radyatör seçiminde bizi en çok ilgilendiren konu ısıtmada radyatörün su hacmine göre vermiş olduğu ısı değeridir. Bunu biraz açmak gerekirse; radyatörden beklenen şey, en az su ile en çok ısıtma değerine ulaşmasıdır. Bunun doğal sonucu olarak da, sistemde ne kadar az su dolaşırsa, okadardahaazyakıtkullanılacaktır. Dolayısı ile hava kirliliği o oranda düşecektir. Olaya yalnız hava kirliliği olarak da bakmak yanlış olur. Çünkü; bu aynı zamanda ülkemizin özellikle son zamanlarda en çok sozunu ettiği döviz tasarrufunu sağlayacağından da ayrı bir önem arzeder. Ayrıca, radyatörlerin su hacimlerinin düşük olması çabuk ısınmalarını da beraberinde TESiSAT DERGiSi SAYI 14 getirecektir. Sistemdeki dolaşan su miktarının azlığı otomasyon yani otomatik kontrol düzenlerinin daha fazla uygulanabilir olması açısından da ayrı bir avantaj sağlar. Radyatörlerin aldıkları su kapasitesi, sistemi oluşcurandiğerbirimleri de etkiler. Bunların başında, boru çapları, genleşme tankı, pompalar ve kazan kapasitesi gelmektedir. Bütün bunlardan düşük su hacmine sahip radyatörlerin yapılara ve işletmeye sağladığı avantajları şöyle sıralamak mümkün; 1. Kazanın yanma zamanı kısa olduğundan, havayı daha az kirletirler. 2. Sistemde dolaşan su miktarı az olduğundan daha düşük debili pompalar kullanılır. Bu iş için harcanan bedel düşer. 3. Sistemde dolaşan su miktarı az olduğundan daha küçük çapta borular tesis edilirler. 4. Sistemdedolaşansu miktarı azolduğundan daha küçük kapasitede bir genleşme tankı gereklidir. 5 . Sistemde dolaşan su miktarı az olduğ undan maksimum ısınma zamanı kısalır. Radyatörden beklenen ısı daha az bir zaman diliminde hacimlere transfer edilir. 6. Sistemde dolaşansu mikrarı azolduğundan brülörün çalışma zamanı kısadır. İstenilen ısı değerlerine daha çabuk ulaşılı r. Dolayısıyla daha az bir yakıt harcaması söz konusudur. Görüldüğü gibi, radyatörlerin su hacimlerinin düşük olması, kalorifer sistemlerinin daha az hava kirliliğine yol açmalarına neden olmaktadır. Ayrıca sistemdeki toplam su hacminin düşük olması sebebi ile gereksiz yere tesisat elemanlarının büyükçaplardavebüyükdebi v.s. birimlerde seçilmesini önlemektedir. Bu, sistemin tümünün kullandığı gerek yakıt ve gerekse elektrik harcamasını da düşürür. Ayrıca kalorifer tesisatlarının ilk yatırım maliyetlerini hatırı sayılır bir oranda aşağıya çeker. Bu arada unutulmaması gereken başka bir husus da radyatör cipi belirlendikten sonra aynı ürünün kendi içerisindeki değişik ölçü değerlerinde kilokalori maliyetlerinin de değişiklik arzectiğidir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=