kollarının yanı sıra, malzeme tedarik, mümessillik, imalat gibi yönleri daha ba~ımsız, önü açık olanaldar görülmelidir. Aynca bu bran~lar, hangi eğitimi alırsanız alın meslek içi eğitim vo deneyimle yeni ufuklar yaratmaktadır. Bu onlamda ~itimde meslek seçimi ve ki~inin kendi eğitimine katkıda bulunması çok önemlidir. .,... Uygar Çağda~hk Son yıllarda Türkiye'nin, toplumun sahip oldu~u, kültür ve anlayışton hızla koptuğu açıkça görülmektedir. Atatürk'ün i~ret ettiği çağda~lık ve uygarlık anlayışı, yurt dışı ve yurt içi etkenlerle zedelenmiştir. Bugün Türkiye Müslüman-Hıristiyan, Türk-Kürt, Suni-Şii, so~-sol bölünmeleri dışında laiklik anlayışından koynaklanan ılı m lı islam ve çoğdo~lık ayrım ları ile ka~ıla~mıştır. Global küresello~mede ekonomik istikrarın tomini ve Avrupa Birli§i'ne katılım çabalorında ülkemizin en büyük sorunu, siyasal partilerin ve siyasi otoritenin bu aynma seyirci kalması, hatta bOZJ yönleri teşvik etmesidir; bu üzücüdür. iktidar, muhalefet çatı~masında en korkunç yakla~ım, iktidann kendisine karşı vatandaşfon dışlaması ve toplumsal sorunlara yol açmasıdır. 14 Nisan 2007 Ankara Tandoğan toplantısı göstermiştir ki, AKP yönetiminin karşısında, ülke nüfusunun yüzde 60 oranına eri~n bir çoğunluğu bulunmaktadır. Bu anlamda devlet yöneticilerinin öncelikle bu soruna eğilmeleri ve çözüm bulmaları gerekir. AKP'nin, 2002 seçimlerinden bu yana iktidarda oldu~u dönemdeki başanIonnın devamı için, öncelikle türben ve imam hatip sorunlonnı ortadan kaldırması, muhalefetin ise devletçilik, milliyetçilik sloganına son vermesi gerekir. Türkiye, AKP ile uzun yıllardır beklediği ekonomik istikrara kavu~ma çobasındadır. Bunun yanı sıra, siyasi ik1idor, Avrupa Birliği'ne katılım politikasından vozgeçmemelidir. Bu durumda AKP'nin bir merkez sağ portisi olarak güçlenmesi, vatanda~lar arası çeli~ileri ortadan kaldınp, onlann benşık yaşamolonnı, çağdaş uygarlık düzeyine ulo~alannı sağlaması gerekmektedir. Son seçimden bu yana geçen AKP dönemi sürecinde, ülkede maalesef maddi menfaat çatı~ması öne çıkmı~, toplu yaşam kurallan dikkate alınmamıştır. Özellikle terör, gasp, adam öldümıe gibi istenmeyen olayiann yanı sıra Hristiyanlara yönelik giri~imler, azınlıklara karşı tutumlar iktidar portisi yandaşları dışındaki halka yapılan yaptınmlarla körüklenmi~r. Bu anlamda devletin güçlü ve güvenli olması gerekir. incelendiğinde görüleceği üzere, AKP'nin en hatalı tutumu, devlet kadrolannda taraftartannın yer olması, Bakanlık karan ilc vckaleten yapılan otamolordır. Ehil olup olmadığına bakılmaksızın 'bizdendir' yoklo§lmı ile deneyimsiz, yetersiz ve o yetkiye sahip olmayan kadrolaşma, sorunlara neden olmaktadır. Bu durum bakanlıklardon bağımsız anayasol kurumlara, üniversitelere sıçramı~, devlete güven sarsılmıştır. Askeri kesimin, emniyetin, onoyasal kurumların hükümetle e~güdümsüz çalı~ ması, devletin gücünü azaltmakta, vatandaşlar huzursuz olmaktadır. Cumhuriye1in kuruluşundon bu yana geçen seksen dört yıl içinde, özellikle 1950 seçimlerinden bu yana 57 yıllık gelişirnde en büyük sorunumuz, ülkenin eğitimde, bilim ve sanatta geri kalması, etnik gorilimloro şahit olması, laiklik ilkesini bir kesimin benimsememesidir. islam dininin hoşgörülü, affedici kurallannı bilen, "Eihamdülillah müslümanım" diyen insanların 20. asırdo olduğu gibi laik devfet anlayışına uygun, iç içe, iyi ilişkiler içinde ya~ ması , dine devletin hiçbir şekilde kan~maması, amacımız olmalıdır. Bu anlamda, konunun hiçbir şekilde yasalarla müslümanlık kurallan nı, ~ri ot ilkelerini uygulamaya koyma yetkisi olmamalıdır. Özellikle kurnaz Avrupa'nın bu tür tahriklerine karşı uyanık davronılmosı gerekir. Bu onlamda Türkiye'nin çağda~, uygar, kültürlü liderlero ihtiyacı bulunmaktadır. Bu GÖRÜNÜM anlamdaki girişimler Türkiye Cumhuriyeti'ne pek çok şey kozondınr. işte o zaman vatanda~lonmız 'Ne Mutlu Türküm' diyebilecoktir. Amacımız, laik cumhuriyeto sahip çıkmaya odaklanmaktır. .,... Ali Dinçer, Doğan Döncel, Vedit Arıg Ardandan Nisan ayı, bahann başlangıcı olarak ileri yaşlarda hostolıklonn öne çıktığı, ölüm oranlarının çoğaldığı bir dönem sayılır. Etrofımızda sapır sapır dökülen bu doğorli meslektaşiara Allah'tan rahmet niyoz ederiz. Ali Dinçer; hayatta üç-dört kez ka~ılaştığım, yokınla~ıp dost olduğum, saygın bir politikacı, başonlı bir belediye başkanı, akıllı, zarif ve kişilikli bir sanatkardır. Konulan ele alışı, yakla§lm ve değerlendirmesi, hep çözüm arayon olumlu yoldaşımı ile insana güven veren, dü~üncelerini dinleten vo sizi dinleyon bu erdemli kişinin on verimli çağda vefatı ülkemiz için bir kayıptır. Doğan Dölcel, üniversiteden bu yana elli yılı a~kın dostluğum olan çok boşa n lı bir inşaat mühendisidir. Betonomıe prefobrik derneğinin kuruluşunda ve geli~imindo emeği geçmi~, meslektaşianno örnek olmuş bu bilgili dostumuzun uzun süre rahatsızlıklan ile mücadelesi, bu süreçte çevre ilo ilişkisi, dostluğu, saygısı vo sevgisi kolay kolay unutulomoz. V ed it Arığ; Kiska'nın Ankara Müdürü çok değerli bir ağabeyi miz, 19501orin iTÜ'Ii.llerinin hor toplantıda oralarında gömıek istediği, kendisinden güç oldığı, bilgili, çalı~an, kültürlü, sanata düşkün bir meslektaşımız ... lesisat sektörü tarafındon yakından tanınan, bizlere her vesile ile destek olan bu meslekt~larımızın vefatı bizfen çok üzmüştür. Bu acı kayıplanmızın ailelerine, er lerine, c;ocuklanna ve bütün yakınloona baş sağlığı dileriz. if!ı lesisat Dergisi Sayı 136 • Nisan 2007 19
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=