GÖRÜNÜM cısı Abdullah Gül ile Devlet Bakanı Ali Babacan'ın mü~terek söylemlerinde ifade edildiği üzere, önümüzdeki yedi yıl içinde Avrupa Birli~i'nin gözetimi altmda, 33 konuda ülkemizin yaşam standartlannın geli~miş ülkelerin yaşam düzeyine getirilmesi amaç.lanıyor. Bu maksatla yasal dvzenlemeler yapılacakm ı~ . Konu içinde yedi madde, yapı teknolojisini ilgilendiriyor. Bunlann on boşında yapı güvcnli~i, zorunlu standartlar, emisyonlann azaltılması, ihale kanunu ve mesleki yeterlilik yer alıyor. Makro planda bu eksiklerimizi görmek, geç dahi olsa olumlu bir golişi m sayılır. Ancak 1970 yılından beri yenilenerneyen yapı mevzuatımız nasıl düzeltilecek, merak ediyoruz. Gerçekton standartlanmız, yönctmeliklerimiz, şartnamelerimiz batı ülkelerinden çok farldı, yeniliklerden ve teşvikten çok uzaktır. Tüketicinin gi.ivenmedi~i yapılarımızda yangın, deprom, çevre, enerji sorunlarımız hiçbir yönüyle halledilmemiş durumdadır. Bu tür incelemeler, bizi her zaman bilgi toplumu olmamamız nedeni ilc karşı karşıya getiriyor. Öncelikle halkın bilinçlenmesi gerekir. Bu anlamda eğitimin yanı sıra görgü önemlidir. Atalarımızdan miras kalan kültür deienere olmuş, kalite, tarif ve tanımı dahi çok zor bir nitelik haline gelmi~ bulunmaktadır. Dü~nüyorum da; yedi yıl sonra bu ülkede insanlar her gün yıkanıp çama~ır degiştirecekler mi, toplu yaşoma kurallanna yüzde koçımız uyacak... Daha sıraya girip beklerneye alışmamış bir toplum durumundayız. Trafik kurallan kimse için geçerli soyılmıyor. Simidi bile dükkaniarda satarnadı k. Evinin sokak kapısı dışında çevreyi kirfetrnek hepimizin adeti haline gelmi~. Kısaca nereden bakarsak bakalım, eksik ve kusurlanmız çok fazla; bu nedenle standartlanmıZJ yükseltmek sadece siyasi otorite, yasalar soyesinde mümkün olmayıp, konu hakkında halkı bilinçlendirrnek gerekmektedir. Mesleki yeterliliğe gelince; ülkemizde işverenin işyapanda sorumluluk aramadı~ı yegane ülke durumundaki 18 Tesisat Dergisi Sayı 136 - Nisan 2007 "Standartlarımız, yönetmeliklerimiz, ~artnamelerimiz batı ülkelerinden çok farklı, yeniliklerden ve te§vikten çok uzaktır. Tüketicinin güvenmediği yapılarımızda yangın, deprem, çevre, enerii sorunlaramaz hiçbir yönüyle halledilmemi~ durumdadır." Türl<iye'de, tüketici de ucvzlu~u tercih ediyor. Marmara depremi bunu kanıtlar. Toplum olarak bireyler kendi sorunlannda uzman doktor veya ehil avukat arar ve bulurlar. Ama bir yapı için uygun mimar ''e yetenekli mühendis aranmaz. işi diıploma yetkili birine, en ucuz fiyata yaphnrlar. işte ülkemizde sorun bu noktada başlamaktadır. Hizmet sektöründe, özellikle mühendislikte, teknik sorumluluk aranmalıdır. Ancak bu yöntemle teknik sorumluluk, deneyim ve işlerdeki başonlario kanıticınır ve gOwınc layık bulunur: Hangi eğitimi alırsonız alın; mesleğin uygulanmasında uzmanlık gerekir. Aynca uzmanlık ihtisas dalianna ayrılmıştır. Bu nedenle uzmanlar bir üretimin bütün ayrıntılannda 'bir bilen' sayılamaz. Bu yönleri ile ulkemirin Bohda uygulanan standartiara ve kurallara erişmesi gerekir. Dolayısıyla Türkiye'nin çağdaş uygarlığa erişme çabalan çok yönlü ele alınmalı, öncelikle halkın bilinçl,enmesine yönelik eğitimden başlayarak, bilgi toplumu olmak ama<jlanmalıdır. ~ lesisat Sektöründeki Yönetim Deği§imleri Demek, birlik, vakıf yönetimleri nde, seçimlerfs değişen ~an ve yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra, hizmet sektöründe üst düzey yöneticiler arasındaki dogişim bu yıl fazla göze çarpmaktadır. Nitekim Emas Şirket Müdürü Önder Kıratlılar yer deği~irerek, Baymak yönetim i n e katıldı. Bülent Vural Wilo yönetiminden ayrıldı. Mehmet Dönmez AJarl<o'ya veda etti. Rüknettin Kü<jükçalı Buderus-lsıson yönetiminde Genel Müdürlüğü bırakarak Yönetim Kvrulu'nda yer aldı. levent Alotlı Elco yönetiminden tamamon koptu. Mehmet Oral Arduman'dan Airfel yönetimine kaydı. Bu isimler uzun yıllar sektöre damgasını vuran tanınmış firmaların önde gelen yöneticileri durumundadır. Sektörde çok büyük emelderi gcx;miş, öncuiOk yapmış değerlerimizdir. Kendilerine, başarı larının devamını dileriz. Zaman içinde öyle değişimler oluyor ki, kolay alışomıyorsvnuz. Ancak bu türdeğişimlerfirma yönetimlerinin bir kişiye bağlı olmadığını, arkadan gelenlerin de en az giden kadar yetenekli olduğunu göstermektedir. Çoğu kez, iObile ve veda toplantısı ile yapılan bu tür degişi mlerle, aksine bazen sessiz, sedasız ve ani karşılaşıyorsunuz. Bir yandan Mehmet Dönmez'siz Ankara Alaıi<o'ya tahayyül edemezken, hemen jbrahim Güray'ın, Alarko Ankara'ya etkisini anlamoya başlıyorsun uz. Teba'nın sıkıntılı döneminde ayrılan TarıkAktüccor, Yenal Altaç gibi meslektaşiann yeni kuruluşlardaki etkinliklerine şohit olmaktayız. Bir de, uzun yıllar sektöre hizmet vermiş kişilerin yerlerini aileden çocukJannın alması, onla n n değişen teknoloji ile kurulu~ politikalannı birl~tirmesi bizlere güven vermektedir. Bu yönleri ileTunç Korun, Sarven Çilingiroglu, Oktar Atakar, Ali Eren, Teaman Baygan' ın çocuklan, Eğrikavvk'un o~ulları, Mehmet Oskay, Hakan Bulgun, Mehmet Okutan gibi gençlerin gelişimi bizleri ümitlendirmektedir. Aynco birçok meslektaşın <jocuklan bu yıllarda üniversitelerde eğitim görmekte, Hüseyin Erdem, Abdullah Bilgin, Cafer Ünlü gibi tanıdığım dostlann çocuklan meslcğe yönelmektedirler. Sevindirici durum, lesisat sektörünün çok yönlü oluşu, yaygın bir alana ulaşmasıdır. Mcsleğin taahhüt, tasanm, müşavirlik, kontrolluk gibi gelişimi zor ve taşaron düzeyinde olan
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=