Tesisat Dergisi 136. Sayı (Nisan 2007)

GÖRÜNÜM ~ Mimarlik 02 Nisan 2007 günü, ge<:enin geç saatlerinde Kanal B televizyonunda mimarlık üzerine ilginç bir söyleşiye şahit olduk. Mimar Prof. Dr. Haluk Pamir, Mimar Cengiz Bektaş, Mimar Emre Maciran ve Mimar Türel Saranlı'nın katıldı~ı toplantıda, Sayın Murat Atak'ın yönetiminde, ülkemizde 'Mimarlık Politikası' tartışılmı~tır. Daha çok mimarinin sanat arJırlıklı yönleri ile ele alınan konu; mimarlık mesleği, ülkemizin mimarlık tarihi, eğitim ve uygulaması yönleri ile yaygın, safistike bir söyleşiye dönüşmüş, ancak somut sonuçlara varılamamıştır. Ülkemizde diplama yetkili 33 bin mimono olduOu, bunun yüzde 60'ının mimarlıkla i~tigal etmedi~i dikkate alınırsa, geri kalan 14 bin ki~inin diplama yetkili mimarlık hizmeti verdirJi görülür. Günümüzde üniversite e~itimi sonrası dipioma ile insaniann mimar olamayacağı, usta çırak ilişkisi, benzer iş deneyimleri ile üniversite sonrası en az altı yılda profesyonel mimar olunabileceği artık kabul görmüş bir ilke sayılmoktodır. Bu yönleri ile ülkemizde tasarımcı mimar sayısı 2000 rakamını aşamaz. Kanımca mimarlık mesle~i; tasarımcı mimar, uygulayıcı mimar-mühendis olarak ikiye aynlır. Bu anlamda yaratıcı ve yenilikçi bir fosorıma dayanan mimari; yetenek, görgü ve deneyim ürünü sayılır. Diğer mimarfar ise yapı teknolojisi uzmanlan arasında mutolao edilmelidir. 16 Tesisat Dergisi Sayı 136 - Nisan 2007 Celal OKUTAN Mimari tasarım bilimsel bir sanottır. Yapıya form verir. Cephe ve fasotları oluşturur, iç mekan zenginli~ini yaratır, yapıyı kullanılabilir ve yaşanabilir birhalesokar. Bu anlamekı mimarların yapı teknolojisi ile ilişkisi, yapının soOiıklı ve kullanılabilir olmasına yönelik bir konsept yaratması, projenin yapı teknoloji ve mühendislik disiplinleri ile birlikte ekip halinde tasariamoian gerekir. 1960ila 1980 yıllannda kamu ve özel sektör tarafından açılan ulusal mimari yanşmalor, ülkemizde profesyonel mimarların yetişmesini sa~lamış ve mimarlık mesle~ini geliştirmi~tir. Ancak turizm patlamaları, yerel yönetim imar onaylanndaki imza şartı, mesleği diplama yetkisi ile yapılan, sıradan formaliteleri içeren bir urJraşı haline sokmu~; bu doğrultuda ticari ve rant amaçlı kuruluşlar ortaya çıkmı~tır. Ay· 11Kanımca mimarhk mesleği; tasararncı mimar, uygulayıcı mimar-mühendis olarak ikiye ayrılir. Bu anlamda yaratıcı ve yenilikçi bir tasanma dayanan mimari; yetenek, görgü ve deneyim ürünü saythr. Diğer mimarlar ise yapı teknolojisi uzmanları arasında mutalaa edilmelidir." neo yapı teknolojisindeki akıl almaz gelişim sonucu sıradon hizmetler ço- {Jalmış, bireysel yetenek yerine ekip ürünü üretim zorunlu hale gelmiştir. Mimarlık ayrıcalıklı bir meslektir. Mimarlar bilgili, görgülü, yaratıcı ve yenilikçi nitelikleri olan, yapı teknolojisinin bilim ve tekni~ini bilen sonotkorlardır. Mimarlar uygulamadaki başanion ile öne çıkarlar. Bu yönleri ile dünyada sayılan çok azdır. Buna karşın, toplumlarda meslekleri ne olursa olsun bazılan kendini 'mimariden onlar' sanarak, sıradon mimarlara yoklaşan bir düzeyde mimariyi el~tirirler. Halbuki mimari sanatı, müzik sanatı gibidir. Hoşo gidip beğenilmekten öte, tasarımın aniaşılıp de{lerlendirilmesi gerekti~i bilimsel bir sanottır. Dolayıswla mimari de proporsiyon sanatı, form, cephe, iç mekan zenginliği , es-- tetik ve konforun ötesinde, yapısol bir bütünleşme aranır. Tüm mimari tasarımlann bilimsel ve teknolojik bir çözümü vardır. Bunlonn bazıları ekonomik olmayabilir. Nadiren bir tür tosan mı n çözümü teknik olarak bulunamaz. Bunlar sanal bir fosarım olarak kalır, uygulonomoz. Mimari, doğada mevcut değerlerin bulunup bir oraya getirilerek yeniden ~ki llendiölmesini amaçlar; esos olan bunlan bulup keşfetmektir. Bu yönleri ile mimardoğa ile hasır neşirdir. Renklerin birbiri ile ili~kisi, fiziki boyutların zamanla ilişkisi, görsel değerlerin ortaya çıkması, yapılarda mimari tosanm ile mümkün olmaktadır. Mimari tasonmlar toplum bireylerinin kişisel görü~leri ile veya teknik elemonların

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=