Tesisat Dergisi 123. Sayı (Mart 2006)

/ <D o o "' t'. 'iii -� ., C - "'.,, "iii {!!. B u projede mimarl ar bize orta çe kirdekte aşağı yukarı 20 metrekare lik bir tesisat şaft vermiş lerdi. Sheraton'un yüksekliği 90 metre civarındadır. Eşanjörler için binayı bölmemiz gerekiyordu ama buna izin vermediler. Bunun üze rine biz de tesisatları çatının üstüne koymaya karar verdik. Ama bunu da ancak buharla halledebileceğimizi dü şündük. Havalandırma cihazlarını ora ya koyarız, oradan çıkarır alt bölümle rin bir kısmını, besleriz dedik. Buhar tesisatını yaptık. 1985'te çıkan ve Al manya'da bir üniversite önerisi olan VDl'nin tavsiyesine göre "meskun yer lerin altında 0,5 atmosferden fazla bu har basıncı kullanamazsınız". Bu ne denle 0,5 atmosferlik bir buhar tesisi yaptık. O sırada da elektrik sıkıntısı var, elektrikler ikide bir kesiliyor. İstan bul'un elektriği yetmiyor. Ne yapalım diye düşünmeye başladık. Sonra ben buraya buharlı absorbsiyon cihazı ko yalım dedim ve bu cihazlardan dört ta ne koydum. Absorbsiyon cihazlarının avantajları şunlar: Absorbsiyon cihaz larında elektriksel olarak yalnız 50 kW'lık bir pompa kullanıyorsunuz. Hal buki ona muadil olan santirfüj sôğutma makinasında ise elektrik güçü 500 kW. Ben buraya absorbsiyon makinasını koyup, hem temele yük gitmeyeceğini, hem de elektrik bakımından jeneratöre bağlayabileceğimi düşündüm. Çünkü tehlikelerden biri de, lityum bromidin kristalleşmesi idi. 300'Iük beton tatbik edilmiş (Türkiye'de ilk defa) ve delinemezmiş, tehlikeli olur muş. Neyse çok uğraştık ama sonun da delme olurunu aldık. 1971-1975 se neleri arasında fabrika kuruluşlarına teşvik veriliyordu. Bu arada biz de bazı fabrikaların projelerini hazırlıyorduk. Bu şekilde birkaç fabrika projesi hazır ladık. Bunlardan biri Edirne hududun daki Meriç Tekstil fabrikasıydı. Bu fab rikanın tesisat projelerini çizerek şart namelerini hazırladım ve bunu müte ahhitlere dağıttık. Bana bir müteahhit ten telefon geldi ve müteahhit şöyle di yordu: "Bu kadar gaddarca hazırlanmış ihale evrakı şartnamesini hayatımda görmedim". Halbuki biz orada tecrü belerimizi aktarmış, gerekli tedbirleri almıştık. Diyarbakır Dicle Ünversitesi Kampusü projelerini hazırladık. 150 derece kız gın su ısıtma merkezi sistem projelen dirdik. Ondan sonra bize, siz mesleki kontrollüğünüze başlayın, dediler. Biz mimarlarla beraber şantiyelerde neler yapıldığını kontrol etmek amacıyla ilk kontrollük için uçakla Diyarbakır'a git tik. İki gün boyunca orada kaldık ve bir günde 8-10 şantiye dolaştık. Her gittiğim şantiyede, her oturduğum ma sada çay geliyor ve ben de onları neBen ilk olarak absorbsiyon cihazını bu- zaket mecburiyeti ile içiyordum. Bakı- rada Sheraton Oteli' nde kullandım. yorum çay biter bitmez yenisi geliyor. Sn. Fatin Uran Bey'di ve bunu müsa baka sonucunda kazanmıştı. Biz de daha önceleri Fatin Bey ile birkaç iş yapmıştık. Fatin Bey bizi mal sahibini temsil eden Sn. Victor Branştayn Bey'e götürdü. Bana nasıl bir sistem uygula yacağımı sordu. Biz oturup VAV siste mini anlattık. Bunun Türkiye'de yapıl mışı olup olmadığını sordu. Hayır de dik. Uygulanmayan bir şeyi onların da uygulayamayacaklarını söyledi. Ben de "Bu kadar büyük bir iş yapıyorsu nuz, sizin müşaviriniz yok mu" dedim. Müşavir Barbanel and Sidney şirketi idi ve bunun merkezi de Newyork'tay dı. Şirketin Paris, Londra ve Tokyo'da ofisleri vardı. Kendileri bize Paris'e bağlı olduklarını söylediler. Ben de ge rekli raporları, şemaları hazırlayacağı mı ve bunları Paris'e gönderip, sorma larını ve sonra gerekeni yapmalarını istedim. Ben gerekli rapor ve şemaları hazırladıktan sonra, onları Paris'e gön derdiler. Paris'tekiler de New York'a göndermişler. New York'tan bir telgraf geldi ve şöyle diyordu: "Alışveriş mer kezlerindeki bu sistem doğru, yalnız mollarda (gezinti yerleri) VAV yapma yın, konvansiyonel sistem yapın". Son ra biz bu doğrultuda projeleri hazır ladık. Bu çok büyük bir projeydi ve 115 bin metrekare toplam alanı vardı. Ora da da iki tane yuvarlak ofis vardı. Biz onun avan projesini tutup induction unit yaptık. Ertesi gün bir de baktım ki büroya geldiler. Victor Bey ve Köksal Bey, bunun çok pahalı bir sistem oldu ğunu ve yapamayacaklarını söylediler. Binaların yuvarlak bir düzende olduğu nu, iç mahalli,n bulunduğunu, bu siste min duruma gayet güzel uyum sağlaya bileceğini söyledim. Fakat dinleteme dim. Buraya da 2 borulu fan-coil sis tem istediler. Bundan sonra absorbsiyon cihazı ola- "Bana artık çay getirmeyin" dedim. DSİ'nin Ankara'daki binaları işi dolayı- rak da, bunları birçok yerlere daha uy- Adam bir daha getirdi. Meğer getirme- sıyla yapılan bir müsabaka vardı. Bu guladım. Yeşilköy Havaalanı'na, Etap mesi için çay kaşığını bardağın üzeri- müsabakaya mimarların ağabeyi olan Marmara Oteli' ne konuldu. Bize danış- ne koymak gerekiyormuş. Ama ben bu Sn. Enver Tokay da katılmıştı. Enver tılar biz de tavsiye ettik. Ben bunu Lib- arada akşama kadar otuz tane kadar Tokay Bey her müsabakaya katılır ve yalılara da kabul ettirdim. Tripoli'de 300 çay içmiş oldum. Akşam da otele geldi- kazanırdı. Bu projeyi de Sn. Behruz Çiod�lı bir otel projesi yaptık. Orada Hin- ğimizde midemiz fena halde bozul- nici ve Teoman bey, yani 3-4 arkadaş distanlı bir mühendis vardı. Bu çok eski muştu. kazanmıştı. Bu projenin mekanik tesiyöntemli bir cihaz nasıl olurda burada satını biz Sn. Adnan Ünlütürk ile bera- kullanırsınız dedi. Katologları getir- Biz Akmerkez projelerine 1 984 gibi ber oturup projeyi Frengers sistemi didim, bakıp kontrol etmelerini ve bunun başladık. Sanırım Akmerkez'in mimarı ye bir sistemde hallettik. Frengers sis- ıslah edilmiş yeni bir cihaz ol- r---===,,,...-================ ı temi, tavanda ısıtma, borular duğunu söyledim. Bunu bil- kangal teşkil ediyor ve bu kanmediğini söyleyip, projeyi im- galın borularına al levhalar ge- zaladı. Demek ki biz bu cihaz- çiriliyor, levhalar ısınıyor ve ları otuz sene önce kullanmı- hacmi ısıtıyor. Bu sistem şız. Çekirdek şaft işinde ise uygulansaydı bugün orada bana verilen şaftın içinden dı- belki aynı sistemle (Chilled- şarıya kanal çıkmam için delik Ceiling) soğutmayı da yapadelme izni vermediler. Çünkü bilecektik . 46 (Soldan sağa) Erdinç Baz, Akdeniz Hiçsönmez, E11gi11 Ke11ber, Kevork Çi/i11giroğlıı, Hiiseyi11 Erdem, Cafer Ü11/ii.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=