Tesisat Dergisi 123. Sayı (Mart 2006)

günceıf :,__J <O o o N t:: .. Türkiye Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emre Aykar: • 112006 Yılında Hedeflenen Yeni iş Tutarı 12 Milyar Dolardır11 I nşaat üretim süreci, insanın va- rolmasıyla başlamış, ihtiyaçların çeşitlenmesi inşaat üretimi nin de farklılaşmasını beraberinde getirmiştir. Günümüzde inşaat üretimi artık sadece yapının üretimi olarak algılanmamakta, çevre ile dost, sosyal sorumluluk taşıyan, sosyal yaşama, toplumsal yapıya doğrudan etki edebilen, ülkelerin toplumsal, sosyal ve ekonomik hedeflere ulaşmasında va sıta olabilen, saydam ve sürdürülebilir üretim anlamına gelmektedir. Sektör, sadece somut olarak yapılar inşa etmekle kalmamakta, inşa ettiği yapılarla eko nomik ve sosyal çevre üzerinde itici ve belirleyici bir güç de oluşturmaktadır. Türkiye, gelişmekte olan gelişimi ile de ihtiyaçları artan bir ülkedir. Tüm gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi, geli şimin ana eksenini de doğal olarak inşaat oluşturmaktadır. Bu nedenle tüm paydaşları ile gelişmiş, deneyimli ve rekabetçi bir inşaat sanayiine sahip olmak, çeşitli zorluklar içinde nefes nefese kalkınma uğraşı veren ülkemiz için bir şanstır. Türk inşaat sanayiinin gücünü vurgulamak için, 2004'te sek tör strateji planını hazırlamış olan akademisyenler grubunun bir teşhisini altını çizerek dikkatinize getirmek istiyorum. Dünyada kişi başına milli geliri Türkiye'deki kadar olan hiçbir ülkede, yurtd ışındaki rekabet gücü Türki ye'ninki kadar gelişmiş bir taahhüt sektörü mevcut değildir. Sektör, bu reka betçi gücünü hiçbir öz kaynağı tüketmeden, mal ihracatına tanınan teşvik lerden mahrum bir şekilde ve yıllardır her platformda dile getirdiği, başta te minat mektubu olmak üzere bir türlü çözüm üretilemeyen çeşitli sorunları da boynunda sürükleyerek sürdürmeye çalışmaktadır. Türk inşaat sanayii, içinde çok büyük bir potansiyeli barındırmakta ancak yurt içinde özellikle son birkaç yıldır bekleme durumunda kalmaktadır. 36 Sektörün 1990'11 yıllarda yüzde 7'Iere yaklaşmış bulunan GSMH'deki payı, geçtiğimiz yıllarda yüzde 3'Iere kadar inmiştir. İnşaat sektöründe 2004 yılı son çeyreğine kadar gözlenen durgun luğun en önemli nedeni, kamu finansmanına dayalı büyük altyapı yatırımla rındaki duraklamalardır. Aynı sürede, özel sektör yatırımlarının da önemli öl çüde azalmış olması sektör hacmini oldukça daraltmıştır. Bilindiği gibi, 2005 yılı ilk dokuz ayında ekonomideki orta lama büyüme yüzde 5.5 olmuştur. Aynı dönemde inşaat sektörü ise yüzde 1 9.?'lil bir büyüme göstermiştir. Bu büyümede en büyük pay düşük faizli ve uzun vadeli konut kredileri ile desteklenen ve son bir buçuk yıldır olağanüstü bir canlanma gösteren konut yasasına aittir. 2005 yılı ilk dokuz ayında cari fi yatlarla 1 7.7 milyar YTL konut edinmek için, 2.1 milyar YTL kamu sektörünce bina yapımları için ve 6.6 milyar YTL de altyapı yatırımları için harcanmıştır. İnşaat sektöründe tespit edilen bu büyüme sektör mensuplarınca son de rece olumlu ve moral verici olarak karşılanmakla beraber, bu büyümenin 1994-2004 arasındaki on yıllık dönem de, toplam yüzde 20'Iik bir küçülme ile adeta dibe vurmuş olan inşaat sek törünün kayıplarını telafi etmekten hala uzak olduğu unutulmamalıdır. Nite kim sektörün büyüklüğü sabit fiyatlarla 1995'in hala yüzde 3.5 gerisindedir. İnşaatın üç ana alt sektörünü, konut, sınai yatırımlar ve altyapı yatırımları oluşturmaktadır. Mevcut büyüme ön celikle konut sektörü ile sağlanmıştır. Oysa sektördeki gelişmenin sürdürüle bilirliği, büyümenin altyapı ve sınai üretim ağırlıklı tabanının da genişlemesi ölçüsünde gerçekleşecektir. IMF programı çerçevesinde, kamu finansma nına dayalı altyapı yatırımlarındaki duraklamanın birkaç sene daha devam etmesi beklenmektedir. Bu nedenle 8 .--------------------------- 6 5 4 3 2 o 1990 1995 2000 2001 2002 2003 Grafik 1. İnşaat sektörünün GSMH içindeki payının gelişimi Yıllar 2004 2005

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=