Tesisat Dergisi 117. Sayı (Eylül 2005)

ın o o N a >, w . .... ~ ~ ·;;; ·e, ., C ve sosyal uyum projeleri son derece önemli olduğunun da altını çizdi. Bu projelere çeşitli örnekler de veren İnce; İçişleri Bakanlığı'nın organize suçlarla mücadelenin güçlendirilmesi projesi, ulusal uyuşturucu izleme merkezinin oluşturulması ve bunun geliştirilmesi projesi, irtica ve göç stratejisinin iyileştirilmesi projesi; Maliye Bakanl ığı'nın kara para aklamayla mücadelenin güçlendirilmesi projesi; Milli Eğitim Bakanl ığı'nın insan hakları, demokrasi ve vatandaşlık eğitiminin geliştirilmesi projesi, Türk polisi eğitim projesi; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'n ın tüketicinin korunması alanındaki projeleri, organik tarımın geliştirilmesi ve sağlık alaSoldan sağa; Dı: Özgür Uçkan (Tilvf Bilgi Ekonomisi Danışıııa111), Mustafa Mermeroğlıı (İKTiSAD). nındaki projelerin sürdüğünü belirtti. 245 proje kabul edilmiştir." KOBİ'lerle projelerinin de olduğunu sözlerine ekÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan Celal Polat ise konuşmasında, Bakanl ığı n AB'nin koşulları arasında en çok hibe ayağında zorlandığını, proje hazırlanmas ı konusunda da oldukça eksik bir yapıyı eğitimlerle desteklemek zorunda kaldıklarını ama bu şekildeki çalışmaların meyvelerini vermeye ba~ladığını söyledi. Polat şöyle devam etti: "Bu proje fikirlerinin tasarlanması sırasında Bakanlığımız da her kurum gibi sıkıntı çekmekteydi. Projeyi tabana dağıtmak, bir nevi çoğaltmak zorundasınız. Çok yoğun bilgilendirme toplantıları eşliğinde projemizin tabana yayılması için işçi-işveren kuruluşlarıyla yakın işbirliği içerisinde çalıştık ve çok başarılı sonuçlar elde ettik. 32 milyon Avro'nun tümünü dağıtmış durumdayız ve yaklaşık 245 projeyi onamış bulunuyoruz. Geçtiğimiz yıl ülkemizde yaklaşık bin 500 dolayında proje sağlandı. Bunlardan 245 adeti başarılı. Aslında çok başarılı projelerimiz var ama, çok yoğun bir başvuru olduğu için bu sayı 245 ile sınırlandırıldı." Polat, bakanlığa ayrılan 32 milyon Avro'luk kısmın bölgelere göre dağılımını ise şöyle açıkladı; "Ankara bölgesine bağlı illerle birlikte 46 proje teklifi verildi ve kabul edildi. İstanbul 70, Adana 38, Antalya 18, İzmir 31, Malatya 23 ve Trabzon 19 olmak üzere toplam 40 J. doğrudan ilişkili ve yakında başlayacak leyen Polat, özellikle işsizliği yok etolan, "aktif iş gücü programları projesi", "iç çalışanın istihdam edilmesi projesi" ve "sosyal diyalog projesi" olmak üzere üç tane projeleri olduğunu belirten Polat, özellikle bütçesi çok yüksek ve ülke için son derece önemli olan aktif istihdam tedbirleri projesinin 2003 yılında başladığını ve şu anda bitmek üzere olduğunu söyledi. Polat şöyle devam etti: "Projenin yaklaşık 50 milyon Avro bütçesi var. Yalçın Sönmez: "Türkiye'de asıl proje yapamayan kamudur. Sivil toplum, özellikle de KOBİ'ler, proje yapabilecek potansiyele sahiptir. Fakat kendilerindeki potansiyelin bilincinde değiller. Bu noktada yanınıza projenizi alıp, proje değerlendiren ilgili birimlere, danışmanlık şirketlerine gideceksiniz." Bunun 1 O milyon Avro'su kurumsal bütçeden yapıldı ve bu büyük şemsiye projelerden biri. Hibe ayağı var ve bu yönüyle de Türkiye'de bir ilk oldu. Projenin başlıca amacı, Bakanlığımızca da engellenmeye çalışılan ülkemizde de AB'de de süregelen işsizlik sorununa üçüncü bir bakış açısı getirmek." Bu konuya odaklı daha dar kapsamlı mede, öncelikle işe alım sürecini irdelenmek amacıyla yapılan araştırmalarda, Türkiye'nin bürokratik işlemler konusunda Avrupa'nın çok üzerinde bir yapıya sahip olduğunun ortaya çıktığını belirtti. Buna göre, "Türkiye'de bir iş veren işçi almaya karar verdiği zaman ne tür işlemler yapmalı?" ana konusu ile yapılan projenin ortaya koyduğu sonuçlara göre, ülkemizde bir işveren işçi çalıştırmaya kalktığında 6 tane kurumla temasa geçmek zorunda iken, bu rakam AB'de ortalama 2.9; başvurulan kurumlarda 8 adet prosedür yerine getirilmek zorunda iken, bunun Avrupa'daki ortalaması ise 3.7 olarak belirtiliyor. KOBİ Efor Dergisi İmtiyaz Sahibi Yalçın Sönmez ise, kamuoyunda ortak kanının, Türk toplumunun proje beslemeyen bir toplum olduğu yönünde olduğunu, bu yüzden kullanabileceği pek çok iş kaynağı fırsatını da kaçırdığını belirterek başladığı sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk toplumunda yenilikçilik ve yaratıcılık zayıftır. Bu nedenle proje yönetme potansiyeli gelişmemiştir. Sadece KOBİ'ler değil büyük küçük bütün işletmeler, kamu yönetimleri, sivil toplum kuruluşları , üniversitelerimiz, araştırma kurumlarımız, gençlerimiz ve yaşl ılarımız

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=