ın o o N "' .2 "' ::ı >Cl c( <O . . . . . . . . ~ vı ·.; ·e, ., C i;j "' ·.; {!!. Pik zamanlarda elektriğe olan maksimum talep dolayısıyla günün belli saatlerinde elektrik şirketlerinin doyma noktasına ulaşmadaki riskine işaret edilirken, öte yandan diğer zamanlarda düşük kapasite durumu söz konusu olmaktadır. Bu da elektrik kullanımında sınırlamaları bulunan hem de aynı anda düşük yük oranları bulunan bazı ülkelerde mantığa aykırı olmaktadır. Nitekim Kore'de yeni inşaatlarda gazlı klima teknolojilerinin uygulanması için kanun çıkartılmıştır. Japonya, ispanya, ABD, İtalya gibi ülkelerde de absorpsiyonlu sistemlerde doğal gaz kullanımı teşvik edilirken elektrik kullanımını caydıran politikalar uygulanmaktadır. 1994 Yılı İçin Dünyada ve Türkiye'de Klima Pazarı ve Soğutma Kapasiteleri 1999 yılı verilerine göre dünya ve Türkiye'deki merkezi klima satışları şu şekildedir [5]; 1. Dünya merkezi klima pazarları (split ve pencere klimaları hariç). Dünyadaki merkezi klima satışları: 2 milyon adet/yıl. Türkiye'deki merkezi klima satışları: 858 adet/yıl 2. Doğal gazlı klima satışlarının merkezi klima satışları içindeki oranı: Avrupa: % 1 ABD: % 8 Japonya: % 16.5 3. işletmedeki absorpsiyonlu soğutma sistemleri Avrupa: 2000 ünitenin üzerinde Japonya: 40000 ünite Amerika: 30000 ünite Türkiye: 20 ünite 4. Mevcut kurulu kapasite (absorpsiyonlu doğal gazlı sistemleri) Avrupa: 2000 MW Japonya: 19000 MW Amerika: 14650 MW Türkiye: 20 MW 5. Avrupa'da kurulu klima kapasitelerinin çoğu, termal sıvı olarak sıcak su ve buharı kullanan ve genellikle kojenerasyon tesisleriyle birleşik olan geniş ölçekli absorbsiyonlu soğutuculard ır. Piyasadaki yakıtlara oranla üstünlükleri, ucuzluğu ve çevre dostu olması nedeni ile doğal gazın yaygınlaşması absorpsiyonlu soğutma sistemlerinin önemini de artıracaktır. 82 2. Absorpsiyonlu Soğutma Sistemlerinin Tanıtılması 2.1. Absorpsiyonlu Soğutma Sistemlerinde Doğal Gaza Geçiş Nedenleri 1980'Ii yılların sonlarında meydana gelen bir dizi gelişme sonucu oluşan taleple, doğal gazla çalışan serinletici klima, kurutma ve soğutma cihazları ABD pazarına girmiştir. Bu gelişmeler, serinletici klimaların pik kullanma dönemlerinde elektrik fiyatlarının artması, kapalı mekanlardaki havanın kalitesi ile ilgili endişelerin giderek daha yüksek sesle ifade edilmeye başlanması, devletin gaz üretiminden elini çekerek bu hizmeti rekabet ortamında özel girişimcilere bırakması sonucu yazın daha düşük maliyetle gaz kullanabilmesi, ozonun tükenmesi konusundaki çevresel endişelerin getirdiği yeni yasalar gibi hususlardır. ABD doğal gaz sanayicileri, ürün geliştirme, eğitim, ticari boyut gibi temel faktörler üzerine inşa edilen organize bir çalışma ile pazardaki bu talebi karşılama yoluna gitmişlerdir. Bu çalışmada, yukarıda sözü edilen gelişmeler ve gaz sanayinin bunu değerlendirmesi sonucu yazın serinleme amacı ile kullanılan doğal gaz tüketimi 19911996 döneminde dörde katlanmıştır. Amerikan Donanması ve Deniz Piyadeleri Birlikleri'nde yazın kullanılan klimaların yaklaşık yarısı elektrik enerjisi ile çalışan cihazlardır. Elektrikli soğutma ekipmanları , genelde talebin maksimum olduğu ve elektrik maliyetlerinin en üst düzeye çıktığı yaz aylarında kullanılmaktadır. Elektrik hizmeti üreten şirketler, talebin kışın bile kullanılan düzeyin üzerine çıktığı yazın pik dönemlerinde, karşılanamayan bölüm için ek üretim kapasitesi sağlayan (demand ratchet) mekanizmasını devreye sokabilmektedirler. Doğal gazla soğutma, elektrik talebini azaltması, kullanımı pik dönem dışına yayması, doğal gaz maliyetinin düşük olması ve tesislerde enerji tasarrufunun sağlanması ile teşvik programlarını desteklemesi gibi nedenlerle elektrikli soğutmaya üstünlük sağlamıştır. Doğal gazla soğutma, eski buhar absorbe çillerlerine karşı da yine ekonomik olma özelliğiyle tercih edilebilir. Teknolojinin son ürünlerinden olan doğrudan doğal gaz ateşlemeli çiller, tek aşamalı buhar absorbe çillerlerine nazaran daha yüksek performans katsayılarına (COP) sahip olup, soğutma prosesini oluşturan buharlaşma/yoğuşma sirkülasyonunu sağlamak için doğrudan doğal gaz kullanmaktadırlar. Donanma ve deniz piyade birliklerindeki tesisler ise tipik olarak, buhar absorbe çillerlerini çalıştırmak için gereken buharı, merkezi kalorifer kazanındaki brülörün yanmasıyla sağlamaktadırlar. Merkezi kalorifer kazanı ve brülör veya buhar dağıtım sisteminin çeşitli eksiklik ve yetersizlikleri, enerji tüketimini ve dolayısı ile işletme maliyetlerini artırmaktadır. Doğal gazlı soğutma ise aksine enerji tüketimini, işletme ve bakım maliyetlerini aşağıya çekmekte ve yazın kullanılan buhar miktarını da azaltmaktadır. Kloro floro karbonlar (CFC) denilen kimyasal bileşikler, eski elektrikli soğutma ekipmanlarında geniş bir kullanım alanı bulmaktadırlar. Bu bileşiklerin kullanımı, giderek artan bir biçimde iki kaygıyı da beraberinde getirmektedir: Ozonun tükenmesi ve global ısınma. CFC emisyonları ve dolayısı ile ozon tükenme hızı ile global ısınmanın azaltılması amacına dönük olarak federal hükümet, 1990 yılında yapılmış Temiz Hava Yasası'nın 6. bölümünü tadil ederek değiştirilen yeni yasayı yürürlüğe koymuştur. Yeni yasa ile 31 Aralık 1995'ten itibaren CFC kullanılan çillerlerin üretimi yasaklanmıştır. Bu yasa uyarınca HCFC-22 gibi hidro kloro floro karbonların da (HCFC) gelecekte kullanımdan kaldırılmaları planlanmıştır. Her ne kadar bunların ozona zararları az ve atmosferik ömürleri CFC'lerden daha kısa olsa da, birlikte bunların da 2020 yılından itibaren yasaklanmaları öngörülmüştür. Absorbe çillerler, CFC, HCFC, veya HFC soğutuculardan çok, ozon tabakası üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi olmayan su veya amonyak gibi soğutucu malzemeleri kullanmaktadırlar. Soğutucu malzemesi olarak bir lityum bromit eriyiği veya su kullanmaktadır. Doğal gazlı motorla çalışan çiller cihazlarda, HCFC-22 veya HFC 134a soğutucu malzemeler kullanmaktadır. Kimyasal kurutucu sistemler, havayı kurutmak için tipik olarak amonyak kullanmakta veya hiçbir soğutucudan faydalanmamaktadırlar. Artık her teknoloji, soğutma veya diğer kullanım hizmetleri için çevreye zararı
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=