Tesisat Dergisi 116. Sayı (Ağustos 2005)

ın C, C, N "' i ::, '3: 'iii ·e, ., o İÜ "' 'iii ~ üretimdeki deneyim ve üretimdeki başarıyla değerlendirilir. Hizmet, mesleki sorumluluk sigortasıyla belgelenir. Bu belge bir unvan değildir. Profesyonel mühendislikten farklıdır. Geçicidir. Ancak, yüklenicilerden, uzmanlardan profesyonellik yetkisi aranır. Denetim hizmeti çok yönlüdür. Projelerin 'tasarım ve uygulaması' denetimi, bilim ve tekniğe ayrıca yatırım şartlarına göre yapılır. Sorumluluk altında yapılan bu denetim ekibinde yetkili ve görevli yöneticiler, müşavirler ve uzmanlar yer alır. Kamusal denetim aşaması ise, devletin yetkili kıldığı görevli elemanlar tarafından yasa, yönetmelik ve standartlar sınırlarında, _toplu yaşam kurallarına uyum amacıyla yapılmaktadır. Bu kurallar İmar Kanunu, Çevre ve Enerji Yasaları, Yangın, Deprem, Sığınak Yönetmelikleri, Yerel Yönetim Lokal Şartları, Fiziksel Engelliler Yönetmeliği gibi toplum yararına, kullanılabilirlik, dayanıklılık ve güvenlik amaçlı denetimlerdir. Sorumluluk alınarak yetkili, meslek içi eğitim görmüş, yetkin teknik elemanlar tarafından yapılmalıdır. Bunların profesyonel ve uzman olmasına gerek yoktur. Ancak meslek içi eğitimli yetkinlik belgesine sahip olmaları gereklidir. Bu belge ilgili kurumlar tarafından verilir. Kamusal denetimde sorun yetki ve görev paylaşımında görülür. inceleme ve onay mercileri farklı kurumlar olduğundan aralarındaki eşgüdümde zorluklarla karşılaşılır. Ayrıca bu tür denetim süreci uzun zaman gereksiz formalite, irtikap ve benzeri rüşvet olaylarına kadar yol açan uygulamalarla gündeme gelebilir. Ülkemizde yürürlükteki mevzuat gereği kamu adına yapılan denetimlerde yetki ve görev kavgası yaşanmış, aralarındaki eşgüdüm sağlanmamıştır. Bu sorun kamu kurumlarından Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı ğ ı , Çevre Bakanlığı , Sanayi Bakanlığı gibi kurumlar arasından başlayarak yerel yönetimlerin yetki ve görevleri ile doruğa ulaşmıştır. Ayrıca meslek odaları , itfaiye teşkilatları, sivil savunma birimleri, yapı denetim kuruluşlarının katılımı ile kamusal 22 'VIL Ulusal Tesisat Kongresi-Teskon 'da TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Soğancı yönetiminde yapılacak 'Yetkili, Yetkin, Uzman Teknik Eleman Kanunu ve Mesleki Tanınır/ılık' panelinin sektörümüz için çok faydalı olacağı, katılımcıların 'profesyonel mühendislik ve uzmanlık' ~ görüşlerinin AB uyum yasaları çalışmalarına ışık tutacağı görüşündeyiz. denetim bir denetim kaosuna dönüşmüş, kamusal denetim niteliğini kaybetmiş, sorumluluk sistemi ortadan kalmıştır. Bu amaçla tercihen yerel yönetimle_rde; kamu kurumları meslek odaları ve ilgili sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de katılımı ile 'Kamusal Denetim Birimlerinin' oluşturulması, bu birimler tarafından bütün denetim ve kontrolun belirlenecek bir prosedür içinde yapılması sağlıklı olacaktır. Ayrıca katılımcı demokrasi ilkelerine uygun, tarafsız ve sorumlu bu birimle yapılacak denetim, yerel yönetimlerin, ilgili kurum ve kuruluşların anayasal örgütlerin, sivil toplum kuruluşlarının eksik, yanlış ve keyfi yaptırımlarını disipline etmekle kalmayıp, onay ve izin işlemlerindeki aracı, eş ve dost ilişkilerini ortadan kaldıracaktır. Özellikle denetim zincirinde ranta dönük kayıt, tescil, vize harçları gibi yaptırımların sınırlanması ve tek elden amaca dönük tahsili çok yararl ıdır. Bu anlamla 23 - 26 Kasım 2005 tarihlerinde yapıl acak 'VII. Ulusal Tesisat Kongresi-Teskon'da TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Soğan-cı yönetiminde yapılacak 'Yetkili, Yetkin, Uzman Teknik Eleman Kanunu ve Mesleki Tanın ırlılık' panelinin sektörümüz için çok faydalı olacağı, katılımcıların 'profesyonel mühendislik ve uzmanlık' görüşlerinin AB uyum yasaları çalışmalarına ışık tutacağı görüşündeyiz. ► Hijyen ve Sağlık Son günlerde hastanelerimizde karşı laştığımız 'enfeksiyon' olayları ister istemez bizleri geriye götürüyor. Atalarımızın, 'Bir musibet bin nasihattan iyidir' deyişinde olduğu gibi yı ll ard ır, ısrarla görüşlerimizi bildirdiğimiz ve yayınlad ığ ım ız , 'hastanelerdeki steril ve kontamine bölgeler ile hastane teknolojileri' hakkındaki yazılarımız güncelliğini koruyor. Nitekim bu derginin Mayıs-Haziran 1997, 27. sayısında 'İyi Hastane Tanımı ve Değerlendirme Ölçüleri' ve Eylül 2001, 69. sayısında 'Sağlık Yapıları' başlığında yayımlanan yazılarımız incelendiğinde görüleceğ i üzere, yı llardır ilgilileri uyardığımız konular ihmal edilmiş ve dikkate a lınmam ıştır. Çoğumuzun ağzından düşürmediği 'hijyen standartları ' diye bir standart dünyada yoktur. Daha doğrusu insanoğlunun yarad ılışı ndan bu yana temizlikle gelişen; bütün canlılar için geçerli olan hijyen kuralları mevcuttur. Bu yönleri ile hijyen; toplu yaşamda vazgeçilmez bir kural olup, ayrıntıları toplu yaşam düzeyine paralel tanımlanmaktadır. Hastanelerde steril ve kontamine bölgeler iç içedir. Ayrıca hasta refakatçı , doktor, hemşire, hasta bakıcı, idari eleman, ziyaretçi, hizmetliler bir arada bulunurlar. Dolayısıyla hastaneler mikropların, virüslerin, bakterilerin kaynağı sayılır. Hastanelerde hijyen ötesinde mikroplardan arınmak ve sürekli dezenfeksiyon uygulaması gerekir. Bu yönleriyle hastane teknolijisinde temiz ortam şartları çok farkl ı ve değişkendir. Sınırlamaların yanı sıra zonlamalar, bölüm ayrı mları, hava, su, insan dağılımı yönleri ile ele alınır. Dezenfeksiyon yöntemleriyle sürekliliği sağlanır. Ülkemizde 'Tıp Mühendisliği' gelişmemiştir. Hastanelerimiz Sağlık Bakanlığı ve Bayındırlık Bakanlığı verilerine göre mimar ve mühendisler tarafı ndan inşa edilmektedir. Bu üretimde yatırımcı yetki ve görevi, onu temsilen baş hekimlere veya ilgili doktorlara verilmekte, onların kararları doğrultusunda hastaneler inşa edilmektedir. Buna karşın mimar ve mühendislerimiz tıp teknolojisinden uzaktır. Bu

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=