- "' "' ·.; TOBB 12 üyeden biri. Ancak altkomis yonlar, teknik komisyonlar kurmak zaten EVKK'nın görevi ve EVKK'nın başkanlığını Enerji Bakanlığı, sekre teryasını EİE İdaresi Genel Müdürlüğü yapacak. Bu kanun taslağı 38 maddelik bir taslak. Dolayısıyla kapsam içerisin de elektrik enerjisi üretim tesislerine iletim ve dağıtım şebekelerine yönelik uygulamalara ilişkin ayrı bir madde var. Bu maddeyi özetlemem gerekirse; elektrik enerjisi üretim tesislerinde ile tim ve dağıtım şebekelerinde enerji ve rimliliğinin artırılmasına yönelik olarak alınacak önlemler, Bakanlık tarafından, 'talep tarafı yöneticilikle ilgili usul ve esaslar EPDK tarafından çıkarılacak yönetmelikte tanımlanır' diyor. Bunun dışında açık alan aydınlatmalarında da, bir yönetmelik ve düzenleme geti rilmesine yönelik de ayrı bir kısım var. 1 Sermin Onaygil:_____� Son yıllarda özellikle AB uyum çalış maları sürecinde, bu çalışmaların mec buri hızlandığını görüyoruz. Her ne olursa olsun, biraz önce Hüseyin Bey'in dediği gibi, hiç yapmamaktansa bir şeylere başlamak tercih edilecek bir yöntem. Yıllar önce de enerji kapsa mının sadece ısıtma sistemlerine bakıldı. İlk defa bir bütün olarak bakmaya veAB'deki önlemlerle başladık. Bu çer çeve içerisinde bulunduğumuz durumu çokküçümsemeden ve gerçekten gay retli bir şekilde çalışmakkoşuluyla sivil toplum örgütlerine çok iş düşüyor. ( Kemal Bayraktar: ---- Türkiye'de, 2000 yılında DİE tarafından tamamlanan dördüncü bina sayımın daki verilere göre 8.1 milyon bina, 16.3 milyon konutvar. 2000 yılının önemi şu dur: 1 998 yılında revizyonu tamamlan mış ve yayınlanmış olan TS 825 binalarda ısı yalıtım kuralları, 2000 yılında da mecburi olarak yürürlüğe girmiştir. Belki bunun adı ısı yalıtımı ama yıllık ısıtma enerjisi ihtiyacını sınırlandıran bir standart yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla, 2000 yılındaki bu 16.3 milyon konut, toplam enerji tüketiminin % 34'ünün, 2000yılında 21 milyon ton eşdeğerinde petrol tüketmiş, 60 milyon ton karbondioksit salmıştır. Bunlar yalıtımsız veya enerji performansı düşük binalardır. Bununla birlikte 2000-2004 yılları arasındaki yenileme oranlarına bakarsa nız, bu sayı 2004 yılı sonu itibariyle yaklaşık % 3.5'a varmıştır. Yenilenme oranı da düşüktür. Bu oranlara bölge sel olarak bakarsanız da, herhalde ye- 32 nilenme oranı İstanbul'da en fazladır. Bu esnada enerji politikası çerçevesin de her yerde doğal gaz dağıtılmaktadır. Bu istatistikler içinde bir bilgi vardır ki, buna dikkat çekmek isterim; bu bi naların % 1 0'unun çatısında yalıtım vardır; % 12'sinde çift cam, % 6'sında merkezi ısıtma tesisatı vardır. Yani şu anda % 94'ü tesisat sektörümüz açı sından büyük bir potansiyel olarak görünüyor. Bu çerçevede, KDV teşviki olduğu taktirde bunun tüketiciye yansıması nasıl kontrol edilecektir? Yılbaşından önce de bazı ürünlerde KDV oranları düşürüldü, ama tüketi ciye bu pek yansımadı ve herkes fiyatlarını korudu. Birincisi bu kontrol edi lebilecek mi? İkincisi, benzer şekilde yalıtım malzemeleri de KDV indirimine tabi diye bir düşünce var. Tesisat sektörü inşaat sektörüne göre daha bilinçlidir. Eğitim seviyesi daha yük sektir, ama inşaat sektörü kayıtsız ekonominin yaygın olduğu bir alandır. Faturasız mal satışından tutun, stan dart dışı üretimin de yaygın olduğu, kontrollü olmadığı için, burada KDV in dirimi nihai bir şekilde ürünlere nasıl yansıtılacaktır? Diğer bir konu da, Elektrik İşleri Etüt İdaresi veya İTÜ Ener ji Enstitüsü'nün, bu gelişmelerde ne rol oynayacağıdır; hazırlıklı mıdır, avantaj ları veya dezavantajları var mıdır? Nedenini şöyle söyleyeyim; özellikle şu anda Ankara'daki birçok çalışan AB'ye ev ödevi yapmak için oradaki kişilerin hızlıca yaptığı bir takım çalışmalar yü rütüyor. Ama bu yönetmeliklerin ha kikaten benimsenmesi gerekir. Numan Bey'e kesinlikle katılıyorum; bunlar 1 O sene öncesinde de vardı ama çok ya vaş çalışıyordu. Ama bu ülkenin enerji tasarrufuna ihtiyacı varken, bu beni senmeli ve AB'ye olan bir ev ödevi de ğil, ülkenin gerekli enerji şartlarına ihtiyacı çerçevesinde hızla çıkarılmalıdır. Bu çerçevede yine az önceki konuş malar içinde değinilen EVD şirketleri olarak sektörün temsilcileri var. EVD şirketlerine en yakın kitle kim olabilir? Bu hizmeti hızlıca sunacak olan firma lar kimlerden teşvik alabilir ve bu nasıl bir yapı denetim firmalarına dönüşmez? Şimdi yapı denetim firmaları inşaat sektörüne denetimlerçıkınca es ki müteahhitler yapı denetimci olmuştur ve çalışmamaktadır. Ayrıca belli bi nalar, belli sınırlamalar vardır, toplu ko nut alanları da baktığımız zaman bü yükenerji tüketen alanlardır. Buralarda enerji yöneticisi kanunen şu anda kap sam dışında gözükmektedir. �in Ona�gi :..:.; I :'---- _] Bu çerçevede şu ar;ıda söylediğiniz is tatistiksel rakamlarda gördüğünüz gibi, değerler ortaya koymakda zorlanıyoruz. Siz 16 milyon diyorsunuz, ben 12 milyon diyorum; farklı şeyler ve bunlar işin birer gerçeği. Bu önemli bir rakam ve birbirini çelişkiye düşürüyor. Buralarda herkese; özellikle özel sektöre çok görev düşüyor. Bu çerçevede şuna inanmak gerekir; üniversiteler bazında enerji konusuy la ilgili sadece teknik üniversite olarak dahi özellikle lisans seviyesindeki alt yapımız ile bu konuda gerçekten iddialı olmamız gereken bir kurumuz. Yeterli alt yapıya sahip olan kişileri yetkili kıl manız gerekiyor. Bu kapsamda, önce likle eğitime önem vermek zorundayız. Eğitim, enerji yöneticisi yetiştirme, bu bilincin yerleştirilmesine uygulamada hakemlik yapma çalışmalarını yapabilir konumda olduğumuzu hissediyoruz. Bunda bize yetki ve bazı özgürlüklerin her açıdan -maddi, manevi- verilmesi gerekiyor. Bunun dışında özel sektörde de Tür kiye, gerçekten büyük bir pazar. Burada yaptığımız projelerde normalde kaliteli mal satmak, ancak tüketiciyi bilinçlen dirmekle mümkündür. Bu uzun vadede gerçekleşir belki, ama sistemi iyi so nuçlara götürür. Bu kapsamda KDV in diriminin nasıl yansıyacağı hakikaten soru işaretidir. Zaten üniversiteler ve akademik kişiler olarak canla başla savaşırız ve hep karşımıza "bunu nasıl uygulayacaksınız" sorusu çıkar. Yani denetleme mekanizması tabii ki son derece önem taşıyor. ! Erdal Çalıkoğl!f_ EİE'nin rolü ne olacaktır? Kanun içe risine baktığınızda ve mevzuatın üze rinden gittiğinizde, EİE'nin bu konuda pek çok görevi olduğu zaten açık ola rak anlaşılıyor. Burada EVKK var, ama diyelim ki müsteşarlar düzeyindeki bir kurul ancak önüne gelen metin üstün de çalışır. Bunun aslında ciddi manada teknik olarak çalışılması gerekir ki, burada sorumlu kuruluş EİE olacaktır. EİE, hem ikincil mevzuatların hazırlan masında, hem kanunun uygulanmasında uygulamalara ilişkin denetimler de en aktif kuruluşlardan birisi olacak tır. Bakanlığın altında bir sorumlu kuruluş ve ara kuruluş rolü üslenecektir. Sunumumun içinde de ifade ettiğim gibi, bir Enerji Verimliliği Kanun Tasa-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=