İMSAD’ın son dönem faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? 

Bildiğiniz gibi İMSAD, Türk inşaat malzemesi sanayisinin tümünü temsil eden bir üst örgüt. Sektörümüz büyüyüp geliştikçe İMSAD’ın faaliyetleri de paralel gelişme gösteriyor. İMSAD olarak birkaç yıldır ekonomideki gelişmeler ve inşaat sektörüne yansımaları ile ilgili aylık düzenli ekonomi raporları yayınlıyoruz. Yakında benzer konuda önemli başka çalışmalar da başlatmayı planlıyoruz. Her üç ayda bir dönemsel olarak düzenlediğimiz ekonomi toplantılarıyla bilgi alışverişi sağlayan platformlar yaratarak üyelerimiz arasında yer alan sanayi kuruluşları ve dernekler arasında ilişkilerin güçlenmesini sağlıyoruz. 

 

İnşaat sanayisinin güçlenmesine ve gelişmesine katkıda bulunacak bir araç olan İMSAD Dergiyi yayınlayarak sektörün önemli paydaşları da dâhil olmak üzere etkin bir kitleye ulaşıyoruz. Özel konularla ilgili komiteler oluşturuyoruz ve bu komitelerin etkin çalışmasını sağlıyoruz. Örneğin, dış ilişkiler komitesi, yapı güvenliği ve deprem komitesi, çevre ve sürdürülebilirlik komitesi. Son dönemde 2023 yılı için sektörün ihracat ve iç pazar hedeflerine yönelik çeşitli çalışmalar yapılıyor ve İMSAD ticaret heyetlerine de katılıyor. Geleneksel hale getirdiğimiz Uluslararası İnşaatta Kalite Zirveleri ile sektörü ilgilendiren konuları her yıl belirlediğimiz temalarla gündeme taşıyor ve çeşitli oturumlarda irdeliyoruz.  

Ayrıca inşaat sektörünü ulusal ve uluslararası arenada temsil ediyoruz. Bu doğrultuda bir yandan iç pazardaki gelişmeleri yakından izlerken, diğer taraftan ihracattaki başarının artarak sürdürülebilmesi için hedef dış pazarları izliyoruz. Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin merkezi Brüksel’de ağırlığının giderek arttığını gördük. İMSAD’ın Brüksel temsilciliğini kurduk ve son hızla çalışmalarımıza başladık. 2009 yılında başarıyla tamamladığımız ve AB tarafından fonlanan birinci EUbuild Projemizin ardından bu kez AB fonu almaya hak kazandığımız, Balkan ülkelerine liderlik edeceğimiz EUbuild Enerji Verimliliğinin Finansmanı projemiz ile hem AB sürecine katkımız artarak devam edecek, hem de ülkemizin çok önemli bir sorunu olan binalarda enerji verimliliği konusunda önemli bir adım daha atmış olacağız.

 

Ayrıca, İstanbul’u dünyanın yapı sektöründe en stratejik küresel işbirliği noktası haline getirmek amacıyla kolları sıvadık ve CNR Fuarcılık ile işbirliği yaparak MEGABUILD Fuarı için el sıkıştık. Fuar bu yıl 8-11 Eylül’de ilk kez düzenlenecek ve 5 yıl içinde dünyada sektöründe ilk 3 fuarı arasına girmeyi hedefi ile yola çıkacak.

 

CNR ile MEGABUILD fuarı için 7 yıllık sözleşme imzaladınız. Organizasyonun yol haritası ve hedeflerinden bahseder misiniz? 

Günden güne gelişmekte olan faaliyet zincirimize, bu fuarla yeni bir soluk getireceğiz. İMSAD ve CNR Ekspo Fuarcılık ortaklığıyla hayata geçireceğimiz Avrasya Yapı Ürünleri Fuarı MEGABUILD, İstanbul CNR Expo Fuar Merkezi’nde 8-11 Eylül 2011 tarihleri arasında kapılarını açacak.

 

Sektörün hedeflerine paralel farklı bir konseptte ele alınacak MEGABUILD Fuarı’nı, hem katılımcı firmaların hem de ziyaretçi kitlesinin beklentileri doğrultusunda planlamak amacındayız. Fuarla, ihracatta lider olduğumuz inşaat malzemeleri sektörüne, Ortadoğu, Afrika, Körfez Ülkeleri ve Türki Cumhuriyetleri gibi dış pazarlarda yeni ufuklar açmayı da hedefliyoruz. Fuarın ilk yılı olmasına rağmen yurtdışı işbirlikleri oldukça başarılı bir şekilde ilerliyor. Kurulan bu ilişkilerin önümüzdeki yıllarda güçlenerek artacağına inanıyoruz. Ayrıca önümüzdeki dönemde MEGABUILD Fuarı ile sektörde katma değer yaratacak pek çok faaliyet gerçekleştireceğimizin de altını çizmek isterim. Fuarın kısa sürede öncelikle yurt içinde ve bölgede, daha sonra da dünyada önemli belli bir noktaya ulaşmasını hedefliyoruz.

 

Batıda devam eden ekonomik durgunluk ve talep daralması ve 2023 yılında 100 milyar dolarlık ihracat hedefi için yapı sektörünün uluslararası pazarlama gereksinimlerine yanıt vermek üzere harekete geçtiğimiz bu fuarla, İstanbul’u dünyanın en önemli yapı merkezlerinden biri haline getireceğiz. Bunun yanı sıra önümüzdeki dönemde MEGABUILD Fuarı ile sektörde katma değer yaratacak pek çok faaliyet gerçekleştirileceğiz.

 

MEGABUILD Fuarıyla inşaat sanayisinde üretim üssü olarak konumlanan Türkiye’ye Ortadoğu, Afrika, Körfez Ülkeleri ve Türki Cumhuriyetleri gibi dış pazarlarda yeni ufuklar açılmasını hedefliyoruz. 70 milyar TL’lik üretim hacmi ve %11,5 büyüme ile 2010 yılını 18.7 milyar dolarlık ihracatla kapatan sektörümüzün inşaat malzemeleri ihracatının da büyümesini hedefliyoruz. Sektörümüzün, son 20 yılda kat ettiği aşamalardan güç alarak dünya yapı sektörünün 2 trilyon dolara yaklaşan pazarından MEGABUILD Fuarıyla daha fazla pay almasını istiyoruz. 

 

Önümüzdeki dönemde başka hangi projelerde yer alacaksınız? 

İMSAD olarak Cumhuriyet’in 100. Yılı olan 2023’e yönelik çok iddialı hedeflerimiz var; 100 milyar dolar yurtdışı müteahhitlik geliri, 100 milyar dolarlık iç pazar büyüklüğü ve 100 milyar dolar inşaat malzemeleri ihracatı.

Ayrıca, binalarda enerji verimliliğinin finansmanı konusunda Avrupa Komisyonu tarafından fonlanan bir proje hazırladık. Türkiye ve Doğu Avrupa’nın tamamını kapsayan “EUbuild Binalarda Enerji Verimliliğinin Finansmanı” projesini, 2012 yılı sonuna kadar İMSAD’ın liderliğinde uluslararası birçok proje ortağı ve iştirakçisiyle yürüteceğiz.

 

Türkiye ve ortağımız olan ülkelerde binalarda enerji verimliliği konusunda finansman araçlarının ve mekanizmalarının geliştirilmesine katkı sağlamak üzere çalışacağız. Uluslararası bu projeyi de ilk projemiz gibi başarıyla tamamlamayı hedefliyoruz.

 

Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki gelişmeler, Türk inşaat malzemeleri sektörünün buralara olan ihracatını olumsuz yönde etkiledi mi?

Libya başta olmak üzere Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşananlardan inşaat malzemeleri sanayimiz ve inşaat sektörümüz epey yara aldı. Süreci yakından izlemeye devam ediyoruz. Libya, genel olarak da tüm Kuzey Afrika ülkeleri, Türkiye inşaat malzemeleri sanayisi ve inşaat sektörü için kaybedilmemesi gereken pazarlar niteliğindedir. 

 

İlk bakışta dış ticaret odaklı kayıplarımız olduğu düşünülse de, bunun iç piyasaya da yansımaları olacaktır. Bugünlerde özellikle dış piyasaların durumunu dikkatle izliyoruz.

 

Sanayide ve binalarda enerji verimliliğine yoğunlaşılması gerektiğini belirtiyorsunuz. Bu doğrultuda enerji verimliliğinin finansmanı için ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?

Binalarda enerji verimliliği konusunun gelişmesi, bu konuda hedef belirleyerek kamu-özel sektör işbirliğinde çalışma yürütülmesi için uzun zamandır kamu nezdinde çeşitli raporlarla desteklediğimiz bir dizi görüşme gerçekleştirdik. 

Türkiye’de enerji verimliliğiyle ilgili tüm düzenlenmeleri ve genel koordinasyonu sağlayacak güçlü bir “Enerji Ajansı” veya “Enerji Verimliliği Merkezi” kurulması ihtiyacını dile getirdik. Bu kapsamda geliştirilecek kurumsal altyapıyı başta Türkiye ekonomisi olmak üzere birçok açıdan çok önemli görüyoruz.

 

Binalarda enerji verimliliğinin finansmanı konusunda ise Avrupa Komisyonu tarafından fonlanan bir proje hazırladık. Türkiye ve Doğu Avrupa’nın tamamını kapsayan “EUbuild Binalarda Enerji Verimliliğinin Finansmanı” projesini, 2012 yılı sonuna kadar binalarda enerji verimliliği konusunda finansman araçlarının ve mekanizmalarının geliştirilmesine katkı sağlamak üzere çalışacağız.

 

Sektörün sorunlarını belirterek, çözüm önerilerini aktarır mısınız? 

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Libya’da yaşanan olaylardan dolayı inşaat sektörünün ciddi şekilde yara aldığını belirtmek isterim. 

 

Başta Libya olmak üzere, genel olarak tüm Kuzey Afrika ülkeleri, inşaat malzemeleri sanayisi ve inşaat sektörü için kaybedilmemesi gereken pazarlar niteliğindedir. İlk bakışta; dış ticaret odaklı kayıplarımız olsa da, bunun iç piyasaya da yansımaları olacaktır.

 

İMSAD olarak; Cumhuriyet’in 100. yılında 100 milyar dolar yurtdışı müteahhitlik geliri, 100 milyar dolarlık iç pazar büyüklüğü, 100 milyar dolar inşaat malzemeleri ihracatı hedefliyoruz. Bu hedefleri gerçekleştirmek için kamu ile elele verip daha etkin rol oynayacağımız kanaatindeyim. 

 

Ayrıca, önemli paydaşlarımızın ulusal ve uluslararası arenadaki işbirliklerinin artmasının sektöre ciddi katkılar sağlayacağını düşünüyorum. İnşaat sektörü stratejik bir sektör olarak değerlendirilmeli ve politikalarda bu şekilde konumlanmalıdır.